AEM☠BÖLÜM|||6

1.6K 104 78
                                    

'İnsan canı acıdıkça, bencilleşiyor ve acımasızlaşıyordu.'

-Meltem KORKMAZ

Bölüm Müziği: REVİVE S///BLINK

Dinleyin, bana bölümü bu şarkı yazdırdı.

İyi okumalar.

Multimedya: POYRAZ ve ALİZE

♓♓♓

Hayatımda başıma gelen onlarca olay vardı. Eğer onları sıraya dizmek istesem, muhtemelen günlerimi alacak düzenli bir liste yapmak zorunda kalacaktım ve benim böyle sikimtrak işlerle uğraşacak bir midem yoktu.

Planlar hiçbir zaman hayatıma kalıbına göre oturan bir kaç maddeyi kaderime dahil edememişti. Annemin nöbet ve çalışma saatleri çizelgesini gördükçe bir hevesle hazırladığım tüm o planlı ders çalışma kağıtları ikinci gün masamın üstünde ki çöp kutusunda kendine yer bulmuştu. Evet, oldukça ters olduğum için çöp kutum bile masamın üstündeydi ama şu an bununla ilgim olmamalıydı.

Bir kaç dakika önce duyduğum o senfoninin yerini, acının kulakları okşayan o tatlı melodisi doldurmaya başlamış, bir kez daha hayatım düz bir şekilde gideceğini düşündüğüm çizgide ani zikzaklar çizmeye başlamıştı.

Bir kaç gün önce sıkıntıdan dolayı karıştırdığım fizik kitabında gördüğüm deprem dalgalarının kağıt üzerinde ki yansımaları gibiydi. Düz giden çizgi aniden, delirmiş gibi zikzaklar almaya başlıyor ve büyük bir sarsıntı bu çizgilerin arasına gizleniyordu.

Belki gelir, hafifçe sarsar, ortalık dağılır ve gider derken, o zikzakların içine gizlenen sarsıntılar taş üstünde taş bırakmıyor ve geriye kalan moloz yığınlarını tozları ile alıp götürüyor beni bir boşluğun içine atıyordu.

Tanrım! Ne kadar da saçmaydı ama bu gerçek olduğunu değiştirmiyordu öyle değil mi?

Şu an karşımda duran iki adam, inlemeleri eşliğinde yerde baygın yatıyordu. Kolumda hissettiğim o ince sızı ile ona ikiz kardeş rolü üstlenebilecek yanağımda ki ağrının aynılarını yaşamalarına izin vermiştim. Bunlar kötüydü fakat asıl kötü olan bundan zerre pişmanlık duymuyor oluşumdu.

Oysa ki, annemin öğrettikleri bunların oldukça tezatında kalıyordu.

Başım ağrıyordu. Düşünceler birbiri ardına, tıpkı tesbih boncukları gibi aralıksız ve sık bir şekilde dizilmiş her bir hücreme adeta saldırıyordu ve başım cidden ağrımaya başlamıştı.

Pişmanlığım ya da bugün evden çıkarken aklımda oluşan yeni bir gün profilinin çok -cidden çok- daha dışında bir son nokta koyuşum biraz değerlendirilmek için bekleyebilirdi değil mi?

Bekleyecekti.

Başımı iki yana doğru sallayıp, kendime gelmek için çabaladım. Oldukça uzun bir bok yoluna girmişim gibi hissediyordum, üstelik kendi kendime emir veriyor, en acısı ise asla susmayacak düşüncelerin susmasını isteyerek, uzaylılar tarafından kaçırıldığını iddia eden 4 yaşında ki çocukların hayal güçleri ile yarışır duruma geliyordum.

SİKTİR!

Ben cidden ne zırvalıyorum?

Yüzümü buruşturup, durmadan esen rüzgarla birlikte varlığını İyiden iyiye belli eden, Kolumda ki yaraya diktim gözlerimi. Üzerimde ki ince sweat kesilmiş, Kolumda yaklaşık 8 cm'lik derin bir yara açılmıştı. Kanın varlığını ise parmak uçlarımda bile hissetmeye başlamıştım. Acilen tampon yapmam gerekiyordu, beni eve kadar idare etmeliydi, aksi takdirde zaten sonsuz gibi görünen bok yolum daha büyük bir sonsuza yükseltgenecekti.

☠ASİL ESEN MELTEM☠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin