☠ASİL ESEN MELTEM☠

AEM☠BÖLÜM||36

CIGARETTES AFTER SEX / I CAN'T STOP THESE TEARS FROM FALLING

♓♓♓

Bir gökkuşağı içinde kayboluyordum.

Barmenin henüz doldurduğu bardağı tek seferde içip bir tane daha istedim.

Kaybolduğum gökkuşağı gökyüzünde hiçliğe karışıyordu.

Gözlerimi kapatıp bir bardak daha içtim ve tekrar istedim.

"Güzelim haberin olsun diye söylüyorum bir şişe cin toniği tek başına bitirdin."gözlerimi sakin Barmenin üzerine çevirdim, bana az önce güzelim demişti ve bunun karşılığında ona küfredebilirdim, onu dövebilirdim, ağzını kırabilir üzerine tehditte edebilirdim. Ama şu an ben, Meltem değildim. Sarhoştum.

Gökyüzü siyaha boyanırken doğan güneş turuncu ya da kızıl değildi, ela ışık huzmelerini gökyüzüne saldırması için yolluyor ve ruhumu kanatıyordu.

"Bana bir bardak daha doldur."peltek konuşmam ya da kendimden geçmem umurumda bile değildi. Ne yaparsam yapayım bir şekilde aklıma giren Asil'i unutmak istiyordum ama bunu başaramıyordum.

Ne yapabilirdim?

Ondan hesap sorabilir miydim? Evet ondan hesap sorabilirdim.

Barmenin bıraktığı bardağı içip yüksek ve uzun bar sandalyesinden aşağıya atladım. Ayağımda ki topuklular yüzünden canım yanmıştı,"Siktiğiminin ayakkabıları!"

Bardan çıktıktan sonra , her şeyden habersiz korkuyla içeriye girdiğimde karşıma çıkan lobiyi görünce o tarafa doğru ilerledim, lobide telefonuyla oynayan genç kızı görüp önümde uzanan mermer tezgaha yaşlandı ,"Telefona ihtiyacım var."dedim, ciddi olmaya çalışıyordum ama motor yönetimini kaybeden bedenim küçücük boktan dilime bile sahip çıkamıyordu.

"Efendim?"diyerek korkuyla yüzüme bakınca gözlerimi devirdim,"Ne dediğim anlaşılmıyor mu? Siktiğiminin telefonuna ihtiyacım var."deyince gözlerini şaşkınlıkla açtı ve telefonu bana uzattı,"Teşekkürler bayan."diyerek alay ettikten sonra bana zorla ezberlettiği, eğer bir yerde telefonsuz kalırsam onu arayabilmem için kullanmam gerektiğine ikna ettiği numarasını çevirip bekledim. Bir kaç çalıştan sonra açtı,"Kimsiniz?"

"Eben."diyerek kahkaha atmaya başladım.

"Meltem?"diye mırıldanınca kahkahalarım giderek azaldı ve sonra aniden kesildi, beni bıraktıktan sonra salondan çıkıp gidişi, daha ne dediğine bile emin olamadan benim hakkımda kesin hüküm verişi ve o anki hayal kırıklığı gözlerimin önüne geldi, sinir alkol ile yıkanan ve her an yanan midemi çalkalayıp bulandırdı. Onu öldürecektim.

"Nasıl çıkıp gidersin lan sen?"hızlı ve sinirli konuşurken yine tüm kelimeler birbirine girmişti.

"Hala lan diyor ya."iç çektiğini hissedince kaşlarımı çattım,"Bırak lan şimdi onu, bok beyinli! Neredesin bana onu söyle, gelip ağzını yüzünü dağıtıcam senin!"diye tehdit ettiğimde galiba derin bir nefes aldı.

"Sarhoş musun sen?"sakindi ancak biraz bezgin ve şaşkın çıkıyor gibiydi sesi ya da ben öyle anlıyordum, sarhoş kafayla ne hissettiğimden ne kadar haberim vardı ki?

"Değilim lan sarhoş filan, sen çabuk bana yerini söyle, hemen oraya geliyorum."neden beni dinlemiyordu bu?

"Sakın ayrılma bir yere, ben geliyorum seni almaya."dedikten sonra biraz bekledi,"Şimdi telefonu kimden aldıysan ona verir misin?"dediğinde kaşlarımı çattım,"Çok beklersin bok beyinli!"dedikten sonra telefonu kapattım ve karşımda beni şaşkınlıkla izleyen kızın önüne koydum.