☠ASİL ESEN MELTEM☠

AEM☠BÖLÜM||28

BÖLÜM MÜZİĞİ: AQUALUNG / LUCY SCHWARTZ - COLD (Lütfen dinleyin.)

Keyifli okumalar.

♓♓♓

Soğuk.

Çıplak Bir rüyadaymışsın gibi soğuk.

Uykunun üzerinde yürüyormuşsun gibi soğuk.

Ruhunun yaşını hissedecek kadar soğuk.

Yara izlerini sızlatacak kadar soğuk.

Günahlarınla yüzleşecek kadar soğuk.

Cehennemin kapısındaymışsın gibi soğuk.

Ölüm kadar soğuk.

"Garaj da buldum diyorum sana."

Hayat kadar soğuk.

"Vurdum tabi lan!"

Gerçek kadar soğuk.

"Kes lan sesini, sikik! Canım istedi vurdum, sanane! Onu bunu siktir et şimdi, iki kişi alıp buraya gel, 2 ekibi de salonun orada beklet, kızdan lafı kopardığım gibi sizi haberdar ederim."

Sonsuzluk kadar soğuk.

"Oraya gelirsem seni çıktığın yere geri sokarım, pezevenk! 2 dakika sonra bana çıktığını haber etmezlerse alırım bir kulağını."

Soğuğu hissediyor musun?

"Evet güzelim, şimdi seni uyandıralım."

Bilincim varlık ile yokluğun arasında dans ederken gözlerim ayın karanlık yüzünde lanetlenmiş gibi siyah ve kapalıydı. Hareket etmek için bekleyen uzuvlarım yoktu, olamazdı. Bilincim yerinde değildi ancak içinde bulunduğum durum beynimin komutlarını bir ipe bağlamış ve avucumun içine bırakmıştı.

Tanrı kollarını açmış beni bekliyor gibi hissederken, gözlerimi açmak isteyişim doyumsuzluğun suyundan içmiş şehvet gibi çaresiz ve asılsızdı. Yapabileceğim tek şey ise yalnızca beklemekti.

Ve zaman zaten beni içine sardığı Soğuğu bedenime aniden çarpan bir kova buzlu su ile ayağıma kadar getirdi. Gözlerim açılırken  kaskatı kesilen çenem ve bedenim beni çaresiz kılıyordu. Üstelik gözlerimin açılmasını bekleyen bir sızı, kolumdan bedenime doğru ilerlerken, hissizliğin kıyısında olduğu belli olan bu acı yalnızca tüylerimi ürpertiyordu. Tıpkı soğuk gibi.

Gözlerim saniyeler öncesinin aksine hızlı bir şekilde alabildiğine açılır ve göğsümün altında sıkışan küçük kalbim hızla atarken kaburgalarıma her çarpışı bir feryattı sanki kulaklarımı kanatan.

Karşımda duran adam ise, göz bebeklerimin yanmasına ve kanamasına sebep olacak kadar kirli bir sırıtışa ve çektiğim acıdan duyduğu haz ile Işıldayan gözleri ile oldukça lekeli bakışlara sahipti.

"Daha fazla dayanamadım güzelim."dedikten saniyeler sonra elini kaldırıp eldivenini çıkardı ve kuru, sıcak teni ile çenemi okşadı. Tüm soğuğa rağmen midem bulanırken, diz kapaklarım titredi ve tüm vücudum bunu bekliyor gibi zangırdamaya başladı. Bu iyi değildi. Hissizlik bir uçurumdan atlamıştı ve kurşun yarasının acısı bedenime yayılmıştı.

İçinde olduğumuz yer bembeyaz duvarları ve buz tutmuş köşeleri ile bir soğutma deposu olduğunu ele verirken, bu gerçeklik ruhumu dondurdu.

Artık soğuk yalnızca beşeri değildi. Ruhani tüm benliğim de Soğuğun elleri arasındaydı.

Soğuk.