Bölüm 22

7.5K 603 70
                                    

Bölümde bir sorun oldu, yeniden yüklüyorum


**************** 



Mine ile Sedef'in bakımlarını yapan pratisyen doktor, birinin daha hafif yaralı olduğunu ama diğerinin iç organlarında zedelenme, ayak bileğinde darbeye bağlı travma, sol omzunun kaza anında çıktığını, ilk kontrolde yerine oturtulduğunu, sol kaburgalarının çevresinde yoğun bir morluk görüldüğünü helikopterdeki sağlık görevlisine hızlı hızlı aktarıyordu. Kızların ikisi de halen baygın olarak sedyelerle ambulans helikopterin yanına getirilmişti. Sağlık görevlisi benzerliği görünce şaşkınlıkla sordu.

"Hangisi kim nasıl ayırt edeceğiz?"

"Onları ayırt etmek için bileklerine bebekler için kullandığımız bilekliklerden taktık. İkisi de kendine gelemediği için isimlerini öğrenemedik. Pembe bileklik olan emniyet kemeri bağlı olduğu için çok hafif yaralı olarak kurtulmuş. O şoförmüş. Ailenin korumaları arabayı kullananın adının Sedef olduğunu söylemiş. Yine de biz emin olamıyoruz. Ön camı kıran ağaç dalı başına çarpmış. İlk taramalarda başka hasar bulamadık. Mavi bileklik olan ise bu durumda Mine Söğüt, oluyor. Röntgenleri de burada."

Pembe bileklikli olan genç kız helikoptere yerleştirilmiş kemerleri bağlanıyordu. Sağlık görevlisi kendisine bildirilen diğer hastayı da sordu. "Hamile olan kadın?"

"O bir gün daha hastanede kalacak. Anne komada, bebekler ise hayata tutunuyor. Bu gece yola çıkartmak daha da riskli. Stabil hali devam ederse yarın sevk edilecek."

Bu arada mavi bileklikli kazazede de helikoptere yerleştirilmiş ve kemerleri bağlanmıştı. Doktordan bilgileri alan sağlık görevlisi de yerini alınca hemen havalandı ambulans helikopter.

*****

Binnur Canel, kendisine bilgi veren doktorun söylediklerinin çoğunu anlamıyordu. Uzun topuklu ayakkabılarının üstünde tüm ihtişamı ile duruyordu. Kıyafeti, duyduğu felaket ile evden fırlamış bir anneden çok, partiye gitmeye hazırlanan birinin şıklığındaydı. Bacaklarını saran dar krem rengi pantolonun üstüne giydiği spagetti askılı acı kahve renkli bluz ile tüm bakışları üstüne topluyordu. O bakışların farkında değilmiş gibiydi. Sarı saçlarını kulağının arkasına atarken yüzüne yerleştirdiği üzgün ve ilgili anne bakışlı gözlerini doktora dikmiş, konuşmasını bekliyordu.

Doktor, sabır çekmemek için kendisini zor tutuyordu. Zaten tıbbi terim kullanmadan anlatmıştı. Durum bu kadar vahim olmasa 'kafası uf olmuş' diyecekti. Kendisinin sakinleştirdi. Bunu karşı tarafa belli etmeden ve durumu olduğundan daha kötü göstermeden yeniden anlattı. "Hanımefendi, kızlarınızdan birinin uyanmasını bekliyoruz. Sedef olarak kayıt yapılan kızınız bir iki saate kadar uyanır. Verdiğimiz ilaçların etkisi geçecektir. Diğer kızınız için biraz daha bekleyeceğiz. O kafasını çok sert vurmuş. Başka yaraları ve omzunda kırığı da var. Şimdilik uyutmayı doğru buluyoruz."

"Uyutmak mı? Siz mi uyutuyorsunuz? Uyandırın o zaman."

Doktor, iç çekerek anlatmaya çabaladı. "Mümkün değil. İyileşme sürecinin bir parçası olarak en azından iki gün daha uyutmayı planlıyoruz. Elbette beklediğimizden hızlı bir gelişme olursa bu süre kısalacaktır."

"Bu iyi işte! Kızlarım sağlamdır, toparlanırlar. Sedef iyi dediniz değil mi?"

"Aslında bu konuda bir sorunumuz var."

Korkutan MirasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin