Hafta sonu sanki hiç dertleri yokmuş gibi neşe içinde geçmişti. Bir ara Yiğit uğramış, iyi olduklarından emin olduktan sonra kalkmak istemiş, zorla akşam yemeğine kalmıştı. Kızlar dikkatli gözlerle izliyor, her hareketinden bir anlam yakalamaya uğraşıyorlardı.
Fırat ile Sedef, sanki yıllardır o evi paylaşıyormuş gibi rahattı. Fırat'ın uyum sorunu yoktu zaten. Gece olup da Yiğit vedalaşıp gittiğinde Fırat'da önceki gece kaldığı odaya gitmek için iyi geceler dilemişti.
Sedef, onun bu haline gülüp kardeşine göz kırptıktan sonra Mine'ye iyi geceler dilemiş ve arkasından misafir odasına girmişti. Genç adamın genç kızı gördüğünde yaşadığı şok her şeye değerdi.
"Üst kata çıkamayacak kadar yorgun musun?"
"Çok yorgunum. Şuraya kıvrılıp uyumak istiyorum."
"Emin misin?"
"Hayatımda hiç bu kadar emin olmamıştım."
Fırat, ummadığı anda karşısına çıkan Sedef'e doğru bir iki adım attı. Değecek kadar yakınlaştığında karşısında durdu. Dokunmuyor sadece bakıyordu. Duman rengi gözlerde gördüğünden memnun olmuş olmalı ki önce bir elini kaldırıp yanağını elinin tersi ile okşayıp, saçlarına doğru kaydı. Aynısını diğer yanağına da yaptıktan sonra iki eli ile yüzünü tutup dudaklarına eğildi. Salonda, bahçede, arabada, teknede defalarca öpüşmüşlerdi. Ama hiçbiri bu etkiyi vermemişti. İkisi de minik soluk araları veriyor ve öpüşmeye devam ediyordu. Nihayet eller vücutlarında dolaşmaya, dolaştığı yerdeki fazlalıkları çıkartmaya başlamıştı.
Çift kişilik yatağa uzandıklarında ikisinin de üstünde hiçbir şey kalmamıştı. Başlardaki yavaşlık yerini belli bir hıza bırakmıştı. Tatmak istedikleri zevki geciktirmekten korkar gibiydiler.
Solukları normale döndüğünde Fırat, yanında yatan genç kadını kendine iyice çekip sarıldı.
"Uyumayı düşünüyor musun?"
"Aklımdaki uyumak değil, biraz dinlenip devam etmek."
"Sen akıl mı okuyorsun?"
"Evet, çok kötü bu huyum."
"Bence çok güzel. Hadi anlat bana ne oldu da bu muhteşem geceyi yaşamaya ve yaşatmaya karar verdin?"
"Seni seviyorum. Yetmez mi?"
"Bana yeter elbette. İki gece önce niye gelmediğini anlamak istiyorum. İki günde bir şey mi değişti?"
"Hayır, o gece gerçekten korkuyordum ve kardeşim de en az benim kadar korkmuştu. Onu yukarıda yalnız bırakamazdım. Hem zaten saatlerce uyumadan konuştuk. Bu konuda çok net olacağım. Bu dünya üstünde benim her zaman ikizim birinci öncelikli olacak. Seni çok seviyorum, yanında olmaktan tarifsiz bir keyif alıyorum. Huzur veriyorsun bana. Yine de bir sorun olduğunda önce o... Her zaman o."
"Bununla yarışmayı, değiştirmeyi aklımdan bile geçirmem."
Sedef, yakışıklı yüzüne bakmak için yattığı omuzdan kalktı, çıplak göğüslerini genç adamın çıplak göğsüne dayadı. Onun etkilendiğini hissederken bir yandan da yüzünü inceliyordu. Samimiydi. Son derece dürüst bakıyordu o gözler. Genç kadın gülümsedikten sonra az önceki cümlenin döküldüğü dudakları öpmeye başladı. Sonra kulak memesini ısırırken bir yandan da sordu, "Dinlendin mi?"
*****
Pazartesi sabahı kardeşler şirkete ulaştığında kapının önünde bir sürü gazeteci ile karşılaştılar. İki gün boyunca evin çevresinde de beklemişler ama polis ekipleri dağıtmıştı. Kızlar da evden çıkmayınca hepsi çekilmişti. Fırat bu süreçte merak konusu olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkutan Miras
General FictionBüyük bir holding ve onun başında babasından devraldıklarını devam ettiren Necdet Söğüt Genç eşi Esra ve ilk evliliğinden olan aynı zamanda birlikte çalıştığı ikiz kızları... Milyarlarca dolar değerindeki şirketin başı belada... Tehditlerin ardı ark...