Gölgenize Sarılıp Ağlamak Nedir Bilir misiniz?
Hayat dedikleri gölge oyunundan ibaret. Renksiz aslında yaşama dair ne varsa. Yüzümüze vuran güneş, sadece içimizdeki karanlıkları dışarı vurmak için var... Bir de için için ağlamak var kendi gölgene sarılıp. Bu istekli bir davranış değil. Elimizde, yüreğimizde kalan tek şey "gölge"miz olduğu için bunu yapıyoruz. Denize düşen yılana sarılır ya işte öyle... Kimseye bağıramıyoruz, kimseye kendimizi anlatamıyoruz. Anlatsak da anlarlar mı ki zaten? Sözlerimiz ve kelimelerimiz var ama gölgemize bile anlatamıyoruz ki derdimizi. Dışarıdaki yalnızlığımızı içimizdekilerle çoğaltmaya çalışıyoruz. Sizli bizli konuşmamın amacı da bu zaten. Yalnızlığımızın ortak bildirisi bu. Kimse bilmiyor... Gölgemiz bile...Geceleri ışıksız uyumamamızın tek sebebi gölgemiz bari terk etmesin bizi. İçimizdeki aydınlığı dışarıya vuramıyoruz madem karanlığımız çoğaltsın yalnızlığımızı... Unutmayın! Önce Adem vardı sonra gölgesi... Sonra Havva...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ İNSANLAR
Short StoryEvren dengesizlikler üzerine kuruluyken biz insanoğlundan dengeli olmamız beklenemezdi. Çünkü "umut" denen şey her zaman dengemizi bozmaya yetti. Bizi hayal kırıklıklarına ve boş ümitlerin içine itti. Neden sonra konuşmasını öğrendiği gibi...