İlk adımdan sonra her insan durmadan yürür. Bir varış noktası vardır ya da yoktur ama yürür. Duramaz... Durdurmazlar, dinlenemezsin. Adımların yalpalar yorgunluktan. Ama sesler durmaz asla:
"Yürü!"
Ne olursa olsun ilerle. Arkana bakma sakın. Geride ne kaldıysa "geçmiş"tir. Geçmemiş olsa bile. O ses var ya o ses. Seni çoğul hissettirir. Bu sebepten sen de durmak istemezsin. Bir ses bir soluk var sanırsın yanında. Neden sonra o sesi görmek istersin. Bakarsın sağına soluna ama kimse yok. Ses ise hala konuşur seninle:
"Durma! Yürü!"
Sen artık anlamışsındır olanı biteni. Sona kadar yürüyeceksin yalnızlık içinde. Her şey o sona varmak için. Ses, yol, geçmiş, gelecek... Onca yoldan sonra sorduklarında nasılsın diye, cevabın hazırdır:
Bir yalnızlıktır gidiyoruz işte...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ İNSANLAR
Short StoryEvren dengesizlikler üzerine kuruluyken biz insanoğlundan dengeli olmamız beklenemezdi. Çünkü "umut" denen şey her zaman dengemizi bozmaya yetti. Bizi hayal kırıklıklarına ve boş ümitlerin içine itti. Neden sonra konuşmasını öğrendiği gibi...