Reneesme'nin gözünden The Twilight Saga'nın devamı.
Cullen ailesi için 2013 yılı ve sonrasını anlatıyor. Bir yetişkin Reneesme x Jacob hikayesi.
10 yıldır benimle birlikte büyüyen bir hikaye.
Stephenie Meyer'ın The Twilight Saga kitap serisinden e...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Source 1
Lola Marsh | Wishing Girl
" Hey there, let's get away I sure need a lazy summer day But oh dear, we've gotta stay And finish all that we needed to say .. Now darling if you fall I'll be there to hold you 'Cause I gave you my soul Long time ago
'Cause you are my lonely star And I'm your wishing girl "
ufuk • çizgisi
Bu kasvetli kale beni boğuyordu. Bir an önce bitsin gidelim istiyordum fakat Volturi'nin bizi bırakmaya henüz niyeti yok gibiydi. Aro anılarıma bakarak hiçbir yasayı çiğnemediğimi görmüştü. Daha ne beklediklerini bilmiyordum.
Carlisle ile uzun bir konuşmanın içine dalmıştı. Ara sıra babam ve anneme de sorular yöneltiyordu. Jacob ile ben sıkılmış ve gergin bir halde oturmaya devam ediyorduk. Uzunca bir süre sabrettikten sonra özellikle de Jane'nin küçümseyen bakışlarına dayanamayıp ayaklandım. Hafifçe öksürerek Aro'yla Carlisle'ın konuşmasını böldüm. Şimdi herkes bana dönmüştü. Sanki burada olduğumuzu unutmuş gibilerdi. Jacob da benimle beraber kalktı.
"Aro, görmek ve bilmek istediğiniz başka bir şey kalmadıysa Jacob ile gitmek istiyoruz. Aynı zamanda yarı insan olduğum için yoruluyor ve acıkıyorum. Neredeyse beş saattir buradayız."
Volturi karşısında bu kadar cesur konuşuyor oluşuma kendim de şaşırmıştım. Sabırsız ve rahatsız olduğumda böyle olabiliyordum. Jacob'un dudaklarının hafif bir gülümsemeyle büküldüğünü gördüm göz ucuyla. Yine de cevabımı beklerken nefesimi tutmuştum. Caius, hatta Marcus bile bu çıkışım karşılığında dikkatlerini bana çevirmişlerdi. Aro hayal kırıklığına uğramış gibiydi.
"Ah, üzgünüm sevgili dostlarım. Yanlış anlaşılmayı hiç istemem. Elbette buraya zorla gelmediniz ve istediğiniz zaman gitmekte özgürsünüz." Rahat bir nefes verdim. Daha sonra tekrar Carlisle'a döndü.
"Buraya kadar gelmişken sizi biraz daha ağırlamak istiyorum, eminim Bella ve Edward'la da daha konuşmak isteyeceklerimiz vardır. Çocuklar kendileri dönebilir." Jane'e kafasıyla işaret verdi.
"Otelde görüşürüz," dedi Carlisle bize dönerek. İkimiz de başımızı salladık. Jane onu takip etmemiz için bir işaret yapıp önümüzden geçerek yürümeye başladı. Jacob elimi tutarak Jane'in arkasından beni kapıya yönlendirdi.
"Görüşürüz değerli Reneesme," dedi Aro bana özlem dolu son bir bakış atarak.
"Görüşmek üzere Aro," dedim. Tabii umarım onları bir daha asla görmezdim. Fakat pek mümkün bir hayal gibi görünmüyordu.
Annemle babama da kısa bir bakış attım ve onları arkamızda bırakarak Volturi kulesinden çıkmak için Jane'i takip ettik. Neyse ki asansöre geldiğimizde, bizi çıkışa yönlendirme görevini insan olan kadına vermişti. Jacob ile rahat bir nefes almıştık. Kadın geldiğimiz karanlık tüneller yerine kalenin içinden kısa bir yoldan bizi şehrin ortasına açılan kapıya çıkardı.