flora cash | Like No One Could
"
You've been talking to me like you never had before
Asking, "What if one of us gets bored?"
Saying, "People change, life is short"We could lose affection
What's the plan if we can't or we won't evolve?
Looking hard at the mirror on the wall
Would it be better if we never met at all?
Pay attention to my words
I will always
Even when we are olderwhen the darkness is closer
I'll always be into you
Open your armsI'll keep you close to my heart
I will love youLike no one could
I think you know me pretty damn well
Maybe better than I know myself
Spent years in a single shell of our invention
We've come a long way to get here
A lot of blood, lot of sweat, lot of tears
You don't think I'd really just disappear
Pay attention to my wordsWhen all our friends have gone home
and we're all alone
We'll always have each otheryou're my home
You're my heart and my poisona part of my soul
You'll always feel like home to me"
ufuk • çizgisi
"Yine de bu yaptığımız biraz çılgınlık gibi geliyor," dedim denizi seyrederken.
"Benimle yaşamak istediğini sanıyordum," dedi dudak bükerek.
"Evet ama bu şekilde hazırlıksız değil." Bir süre sessiz kaldık. Sonra ben tekrar konuşmaya başladım."Biz gittikten sonra ne yaptılar acaba?"
"Merak etme, her şey yolundadır. Sürü de evin etrafını ara sıra kontrol edecek." Başımı salladım. Yine de anneme Brad ile Lilly gittikten sonra beni arayıp her şeyi anlatmasını söyleyen bir mesaj yazdım.
Adaya vardığımızda Jacob tekneden inmeme yardım etti ve tüm eşyaları tek başına yüklenip eve taşıdı. Yerleşmek sadece yarım saatimizi almıştı.
Burada uzun süre geçireceğimiz için odamın neredeyse yarısını buraya taşımıştım. Jacob ikimiz için tek bir yatak odası hazırlamıştı. Acıktığımızda kulübeden getirdiğimiz birkaç parça hazır sandviçi yedik. Son lokmamı da ağzıma atıp portakal suyumu kafaya diktim.
"Yarın okul dönüşü markete uğrayacağım. Eve bir şey alacak vaktim olmadı," dedi Jacob. Sessizce başımı salladım.
"Benim de gelmemi ister misin?""Gerek yok, toptancı dükkanı zaten, sürekli markete gitmeyelim diye stok yapmayı planlıyorum. Sen sahilde beklersin ben tekneyi doldururken." Başımı salladım.
Günün geri kalanını evi yaşam alanımız hale getirmek için düzenleyerek sonra da televizyon izleyerek geçirdik. Ertesi gün için okul çantama arkadaşlarıma aldığım hediyeleri koyup kitap ve defterlerimi de hızlıca hazırladıktan sonra terasta beni bekleyen Jacob'un yanına geçtim. Evin tüm ışıklarını söndürmüştük ki doğayla baş başa kalalım. Şehrin ışıklarını geride bırakmıştık. First Beach karşı kıyıda küçük ışıklarla bize göz kırpıyordu. Yıldızlar buradan oldukça net bir şekilde görülebiliyordu. Bir elim Jacob'un avcunda diğer elimde kahvemle huzurla uzandım şezlonga. Ne kadar süre konuşmadan yıldızları seyrettik bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ufuk çizgisi | the twilight saga
Fiksi PenggemarReneesme'nin görüşünden The Twilight Saga'nın devamı. (hikaye 2013'te geçmekte) Stephenie Meyer'ın The Twilight Saga kitap serisinden esinlenerek 2010'da yazmaya başladığım bir Reneesme & Jacob hayran kurgusu. Hikayemin adını Twilight serisinin is...