Gözlerimi açtığımda kendimi kapkaranlık bir odada yatarken buldum. Dışarıdan da ışık gelmiyordu, akşam olmuştu. Hareket etmeye çalıştım fakat vücudum öyle güçsüzdü ki kalkamadım. Paniklememem gerekiyordu. Birkaç kez uzun uzun nefes alıp verdim. Kafamı toparlamalıydım. Jacob için. Beni merak ederdi. Neler olduğunu düşünmeye zorladım kendimi. Buraya Muffin'i almaya gelmiştim ve evden çıkarken Brad'le karşılaşmıştım. Başımdaki zonklama bana ne olduğunu anlatmak istercesineydi. Brad beni burada zorla tutuyordu. Kendi ayaklarımla gelerek tutsak olmak da ancak benim başarabileceğim bir durumdu doğrusu.
Nasıl bu kadar aptal olabildim ki? Tabii ki yolda arayan babam değildi. Brad aramıştı ve Jacob'la barıştığımı öğrenince muhtemelen deliye dönmüştü. Her şey yerli yerine oturdukça suratımın buruşmasını engelleyemiyordum. Bütün bunlar Brad'in planıydı. Kafamı Jacob'la annem konusunda karıştırıp beni yanına çekmişti. Bir süre ona muhtaç olmuş, yanından başka sığınacak yer bulamamıştım. Ama durum değişti, onu bırakacağımı biliyordu, delirmiş olmalıydı. Beni burada tutarak ne elde etmeyi umuyor olabilir ki.
Daha önce hiç böyle olmamıştım. Sanki tüm enerjimi emmişti. Birden mideme bir ağrı saplandı. Kusacak gibi olmuştum. Burada olduğumu kimse bilmiyordu. Daha kötüsü buranın yerini de kimse bilmiyordu. Tek başıma kurtulacak gücüm de yoktu. Ama sonunda birisi beni bulurdu. Sonsuza kadar burada kalacak değildim. Sadece dikkatli olmam ve dayanmam gerekiyordu.
Birden odanın kapısı açıldı. Gözlerimi sımsıkı yumdum. Şu anda onunla yüzleşmektense uyuyor numarası yapmayı tercih ederdim. En azından şimdilik, bu kadar güçsüzken ve ne yapacağımı bilmiyorken.
Sessiz adımlarla yatağa yaklaştı. Nefesini yüzümde hissettiğimde üzerime doğru eğildiğini anladım. Elleriyle saçımı okşadı. Hareket etmemek ve çığlık atmamak için öyle zorlanıyordum ki. Daha sonra bir eliyle yanağımı okşadı. Sanırım sinirden titremeye başlamıştım, elimde değildi.
"Hadi, aç gözlerini. Uyumadığını biliyorum." diye mırıldandı dudaklarını kulağıma yaklaştırarak. Sonrasında saçıma bir öpücük kondurdu ve bir süre orada oyalandı. Bu sefer gerçekten kusabilirdim. Gücümün izin verdiği ölçüde ona bir tekme savurdum. Pek etkili olmamıştı.
"Dokunma. Rahat bırak beni." dedim sesimdeki en nefret dolu tınıyı kullanarak. Kokumu içine çektiğini hissedebiliyordum, tiksinmeye başlamıştım. Ama hayır, ağlamayacaktım. Yaşadığım her şey beni daha güçlü kılmıştı. Bundan daha fazlasıydım."Ne yaptın bana? Hemen bırak beni." Kafasını kaldırıp gözlerime bakmaya başladı.
"Seni seviyorum Reneesme. Sensiz geçirdiğim bir saniyeye bile dayanamıyorum." Dedi gözlerini yumarak.
"Bu yaptığın beni korkutuyor. Canımı yakıyorsun Brad. Bu mu sevdiğin kişiye yapmak istediğin?" Bu sefer sesim daha sabırsız çıkmıştı."Üzgünüm sevgilim, ikimiz için buna mecburum. Bunu sen de biliyorsun. İleride anlayacaksın beni. Yaptığım fedakarlıkları."
Çıldıracaktım sanırım, neler saçmalıyordu.
"Beni hemen bırak dedim!" Tepkimden irkilerek biraz uzaklaştı. Sırt üstü yanıma yattı
sonra."O hayvana gitmeyeceğinden emin olana dek bunu yapamam. Sen bana aitsin. Benimsin. Birbirimiz için yaratıldık, bunu göremiyor musun? Sadece biz anlayabiliriz birbirimizi." dedi sakince. Ondan yatakta olabildiğince uzaklaştım. İçini çektiğini duydum. Yataktan kalkıp içeri gitti. Yaklaşık beş dakika yalnız bıraktıktan sonra geri döndü. Elinde bir iğne vardı.
"Biraz sakinleşmeye ihtiyacın var, korkma sadece uyuyacaksın."diye mırıldandı.
Ama tabii ki deli gibi korkmaya başladım. Eliyle kolumu tuttuğunda iğneyi derime saplamasını engellemeye çalıştım. Bir yandan da bırakması için bağırıyordum. Başarılı da oldum. Bir türlü sabit tutamadı kolumu. Sonra birden üzerime çıktı. Bunun üzerine daha çok çırpınıp tekmelemeye çalıştım onu. Bacaklarıyla bacağımı sabitledikten sonra üstüme çökerek beni hareketsiz bıraktı. Yüzüne tükürecek kadar ileri gittim. Fakat bu hareketim onu oldukça sinirlendirdi. Hızlıca iğneyi sapladığındaysa çoktan kaybettiğimi biliyordum. Anında bir uyuşukluk çöktü üzerime.
![](https://img.wattpad.com/cover/63681997-288-k797321.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ufuk çizgisi | the twilight saga
FanfictionReneesme'nin gözünden The Twilight Saga'nın devamı. Cullen ailesi için 2013 yılı ve sonrasını anlatıyor. Bir yetişkin Reneesme x Jacob hikayesi. 10 yıldır benimle birlikte büyüyen bir hikaye. Stephenie Meyer'ın The Twilight Saga kitap serisinden e...