Reneesme'nin gözünden The Twilight Saga'nın devamı.
Cullen ailesi için 2013 yılı ve sonrasını anlatıyor. Bir yetişkin Reneesme x Jacob hikayesi.
10 yıldır benimle birlikte büyüyen bir hikaye.
Stephenie Meyer'ın The Twilight Saga kitap serisinden e...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
* Romeo and Juliet | William Shakespeare 3 Temmuz
Tekneden indikten sonra üzerimizdeki ıslak kıyafetlerden bir an önce kurtulmak adına koşarak eve girdik. Tam o sırada telefonum çaldığı için hızlı bir el hareketiyle duşu önce Jacob'un kullanması için işaret ettim. Arayan Carlisle'dı. Bekletmeden açtım telefonu. "Carlisle?" "Benim." Alice'in sesiydi. "Biz gelmeden adanıza kaçmışsınız. Bunu kabul edemem. Yarın uğrarsın eve değil mi? Seni özledim." Ses tonu olumsuz bir cevabı kabul etmeyeceğini yeterince belli ediyordu.
"Üzgünüm Alice, gelirim tabii. Ava çıktığınızı söylediklerinde uzun sürer diye düşünmüştüm." "Sana bir sürprizim var!" Dedi heyecanla, kendini tutamamıştı. Güldüm. Tepkimin ne olacağını tahmin edemediği için bana sürprizler yapmaya veya hediyeler almaya bayılıyordu. Alice'in geleceği görme yeteneği kurtlar ve benim için işe yaramıyordu. Farklı türler olmamızdan kaynaklanıyor olmalıydı. Alice bir zamanlar insan olduğu için onların türünü de görebilirdi.
"Bunu dememden nefret ettiğini biliyorum ama hiç gerek yoktu Alice." "Evet, bunu söylemeyi sana yasaklıyorum artık. Ayrıca, bayılacağına eminim. Çok özel bir sürpriz oldu bu sefer." Neşeyle konuştu. "Merak ettirmeyi başarıyorsun her zamanki gibi." Gülerek karşılık verdim. "Neyse, Carlisle seninle konuşmak istiyordu. Görüşürüz yarın!" Diyerek hattan ayrıldı.
"Reneesme?" "Merhaba Carlisle, bir sorun mu var?" "Hayır hayır. Sadece siz evden çıkmadan önce söylemeyi unutmuşum, yıllık biyolojik yaş tespitini yapma zamanımız geldi. Ne zaman uygun olursun diye soracaktım ama görünüşe göre yarın geliyorsun zaten." "Aklımdan tamamen çıkmış bu. Sabah orada olacağım Carlisle, merak etme." "Görüşürüz Reneesme."
Telefonu açtığımdan beri banyonun kapısının önünde dikildiğimi fark ettim. Akan suyun sesini duyabiliyordum. Jacob'un çıkmasını beklerken çantamdaki eşyaları odaya yerleştirdim.
Doğum günüme az bir süre kalmıştı, 11 Eylül'de hayatımın 7. yılını bitirmiş olacaktım. Carlisle doğduğum günden beri gelişimimi yakından takip ediyordu. Her yıl temmuz ayının başında da gerekli testleri yapıp insan yaşımı hesaplıyordu. Büyümem biraz daha yavaşlasa da yılda ortalama üç yaş ilerlediğim için 20li yaşlarımda olduğumu hissedebiliyordum. Bu eylül lisede son yılıma başlayacaktım ama etrafımdaki yaşıtlarımdan daha büyük gösteriyordum.
"Ne diyorlar?" Jacob seslenince arkamı döndüm. Duştan çıkmış dolaptan kıyafetlerini seçmek için yatak odamıza gelmişti. Beline bağladığı havlu dışında üzerinde bir şey yoktu. Saç havlusuyla saçlarını hızlıca kurulayıp yatağın üzerine atarken beynimle vücudum arasındaki bağlantı kopmuşcasına hareketsiz kalıp onu izlemeye daldım. Saçını kurularken kollarının hareketini izlemek hoşuma gitmişti. Kendimi o kolların arasına atmak istiyordum. Bir yanda da belinde oldukça düşük bir seviyede duran havlu sayesinde kaçamak bakışlar attığım karın kasları vardı.Yutkundum. Öyle güzel gülümsüyordu ki bana bakarken. Benden cevap beklediğini idrak edebildiğimde kelimeleri toparlamaya çalıştım.