Reneesme'nin gözünden The Twilight Saga'nın devamı.
Cullen ailesi için 2013 yılı ve sonrasını anlatıyor. Bir yetişkin Reneesme x Jacob hikayesi.
10 yıldır benimle birlikte büyüyen bir hikaye.
Stephenie Meyer'ın The Twilight Saga kitap serisinden e...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Source 1
Lucy Rose | Conversation
" Conversation don't come easy But I've got a lot to say
If you look at what we once had Well, it feels many moons away
But I came for you I've dreamt names for you It's true No one makes me high like you do
And I craved for you I lost sleep with you Who knew? No one loves me quite like you do
Read me wrong, you won't be the first And sure as hell not the last
No one told us this was easy We felt like it should've been
And this is your last chance To figure it out That I came for you And I've dreamt names for you "
ufuk • çizgisi
Jacob'un evinin önüne park ettikten sonra kapılarını çaldım. Kapıyı açan Billy oldu.
"Selam Billy. Jake henüz gelmedi mi?"
"Çok kısa uğrayıp sahile geçti. Geç kalmayın, Charlie ile Sue bizi bekliyor."
"Ne zamandır Charlie'yi ziyaret etmek istiyordum, ben de sizinle geleyim." Gülümseyerek kafasıyla onayladı. İkisini de özlemiştim, ne zamandır vakit geçirememiştik.
Billy ile vedalaşıp kumsala doğru yürüdüm. Jacob'u gördüğümde kayalıklara oturmuş, denize taş atıyordu. Sessizce yaklaştım ve boynuna kollarımı dolayarak sarıldım. Hiç ses çıkarmadan öylece durdum. Bir an duraksasa da, "Nessie," diye mırıldandı ve ellerimi çekip arkasını dönerek beni kucakladı.
"Şaşırdım. Neden geldin buraya kadar?" Dudak büktüm.
"Eğer istemiyorsan gidebilirim."
"O anlamda söylemediğimi biliyorsun. Arasaydın yanına gelirdim, bir sorun mu var?" Gözlerinde endişe belirmişti birden.
"Telaşlanma, sadece seni görmek istedim. Bir şey olduğu yok."
"Gelmene sevindim. Otursana," diyerek yanını işaret etti. Kayalığa oturduğumda kolunu omzuma sararak beni kendine doğru çekti. Bir süre kıyıya vuran güçlü dalgaları izledik beraber. Rüzgar güçlüydü, saçlarımı dağıtıyordu.
"Sürüde her şey yolunda mı?" diye sordum sohbet açmak için. Bir süre cevap gelmeyince geri çekilip yüzüne baktım. Kaşları çatılmıştı.
"Seth mühürlendi. Onunla ilgileniyorduk," dedi.
"Mühürlendi mi?" Jacob'un kızardığını gördüm. Bu çok sık olmazdı. Mühürlenme ne demek bilmiyordum, daha önce hiç duymamıştım.