⁹ geçmiş kendini tekrarlıyordu

776 50 9
                                    

Source 1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Source 1

Delaney Bailey |  J's Lullaby

"
Darlin', I'd wait for you
Even if you didn't ask me to
..
I'd bottle the feelin' you give me
And shelve that stuff for years to come
..
'Cause, baby, when your arms are around me
I'd swear that I'm holding the sun
..
I'd give you the sun if you asked me
You could have all of the time
You could have the stars and the trees
When dividin' up the universe
You could have mine
..
Darlin', I wish that you
Could give me some more time
To herd the whole sky in my arms
And release it when you're mine
"

ufuk •çizgisi

Hepimiz nefesimizi tutmuş ikisinden birinin cevap vermesini bekliyorduk. Babam sonunda konuşmaya başladı.

"Volturi korumaları, buraya geliyorlar." Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Jacob'un yumruğunu sıktığını görebiliyordum.

"Çoktan yola çıkmışlar." Alice sonunda şokun etkisinden çıkmıştı.

"Alice'in yeteneğini alt etmek için çok uğraşmış olmalılar. Önceki hatalarını tekrarlamamak adına bu sefer hazırlanacak vaktimiz olsun istemediler." Jasper'ın hemen savaş stratejisi düşünmeye başladığı belli oluyordu.

Savaş düşüncesi mideme bir ağrı saplanmasına sebep oldu. Sevdiklerimi kaybetme korkusunu bir kez daha yaşıyordum. Esme'yle göz göze geldim. O da benimle aynı korkuları paylaşıyordu. Diğer herkes korkudan çok öncelikle sinirlenmiş gibiydi.

"Bu lanet Volturi'den kurtulamayacak mıyız?" Emmet sinirden kesik kesik konuşuyor bir yandan da sessizce küfrediyordu.

Sakin kalabilen her zamanki gibi Carlisle oldu ve
"Ne için geliyorlar? Yoksa?" dedi sakince.

Babam, "Hayır ilk niyetleri savaşmak değil. Sadece..." diyerek düşüncesine yanıt vermeye çalıştı ama dişleri kenetlendi.

"Reneesme'yi görmek istiyorlar," diyerek lafını tamamladı Alice. Herkesin bakışları endişeyle bana döndüğünde yutkundum.

Sanki geçmiş kendini tekrarlıyordu. Volturi yüzünden ailemiz yok olma tehlikesi atlatmıştı. Sonuçta işler yolunda gitmiş olsa o günden beri sanki biliyordum geri geleceklerini. Tabii ki beni merak edeceklerdi. Büyümüş müydüm? Birilerine zarar veriyor muydum? Sırrı saklayabiliyor muydum?

Ama şimdi olması şart mıydı? Tam her şey bu kadar kusursuz ve güzel giderken. Hayal kırıklığıyla Jacob'un yüzüne baktım. Hem sinirli hem endişeli görünüyordu. Bir elimi yüzüne koydum biraz olsun sakinleşir umuduyla. Eliyle yüzündeki elimi tutup avuç içimi öptü ve beni iyice yanına çekti. Elimi asla bırakmıyordu.

"Zarar vermeleri için herhangi bir neden yok, değil mi?" Rosalie pozitif yaklaşmaya çalışsa da yüz ifadesi aksini söylüyordu.

"Bunu bilemeyiz, bahane bulmakta zorlanmıyorlar. Reneesme'yi buradan götürebiliriz?" dedi Jacob, bakışlarını sorarcasına anneme çevirmişti.

ufuk çizgisi | the twilight sagaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin