Reneesme'nin gözünden The Twilight Saga'nın devamı.
Cullen ailesi için 2013 yılı ve sonrasını anlatıyor. Bir yetişkin Reneesme x Jacob hikayesi.
10 yıldır benimle birlikte büyüyen bir hikaye.
Stephenie Meyer'ın The Twilight Saga kitap serisinden e...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dün gece de olaysız geçmişti. Artık sabırsızlandığım için Jacob'u da yanımda sürükleyerek erkenden uyumuştum. Vakit öğleyi geçmişti ve bugünü de oldukça monoton geçirmiştik. Sanki ev hapsinde gibiydik. Leah ve Seth de en çok sıkılanlardandı. Bölgenin etrafını kontrol edenler sadece Sam'in sürüsü ve Embry ile Quildi. Jake ikisinin evin etrafında kalmasını istemişti. Üstelik insan formlarına da sırayla geçebiliyorlardı çünkü yabancı sürüden bir haber çıkarsa en hızlı kurtların telepatik yöntemiyle haberleşebilirdik. Embry ve Quil de bu yüzden Sam'in ikiye ayırdığı gruplarına ayrı ayrı katılmıştı. Hepsiyle iletişim içindeydik.
Babam hiç sıkılmadan ve istifini bozmadan Seth'le Leah'ın yanında durmuş düşüncelerini okuyarak bölgedeki aramayı takip etmişti. Sonunda bir hareketlenme olduğunda günbatımına yaklaşık iki saat kalmıştı. Seth kurt formundayken ve Leah da yemek molasındayken bir anda babam eve koşmuştu. Seth de aynı anda uluyarak hepimizi alarma geçirdi.
"Sam'in grubu sürüyle karşılaşmış. Diğer grup da yanlarına geçiyor şuan. Henüz kimse saldırmamış veya insan formuna geçmemiş. Yeterince güvenmiyorlar." Diyerek konuştu babam, tamamen Seth'in düşüncelerine odaklanmıştı. "Kaç kişiler?" Carlisle merakla babama yaklaştı. "Şuan 18 kişi saymışlar. Ormanda saklanan daha fazla kurt olma ihtimali de var." "Az değiller, dikkatli olmalıyız." Esme temkinliydi. "Sizi yukarıdan takip edeceğiz." Dedi Jasper. "Çatıdan çıksak iyi olacak." Alice heyecanla Jasper'ın sırtına tırmanmıştı. Babam da gelip saçıma bir öpücük kondurdu. "Dikkatli ol Reneesme." "Merak etme baba." "Tatlım, seni seviyorum." Annem de gelip sıkıca sarılmıştı. "Ben de seni." Saçlarının arasına doğru mırıldandım.
"Hadi öyleyse çıkalım hemen." Emmet sırtında kocaman bir çanta taşıyordu. İçinde ne olduğunu merak etsem de sormasam daha iyi olacakmış gibi geldi. Hepsi hızlıca merdivenlere koştu. Çatıya çıkıp ordan ağaçlara atlayacaklardı. Hiç ses çıkarmayışlarına şaşırdım. Sıra bizdeydi.
"Eh, bizde gidelim de şu iş bitsin artık." Leah en huysuz halindeydi. Miskin miskin koltuktan kalkıp pizza yediği kutuyu bir kenara bıraktı ve Seth'in yanına gitmek için açık pencereden dışarıya atladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
