ufuk • çizgisi
Sabah öylesine dinç uyandım ki şaşırdım. Kafam neredeyse ağrımıyordu. Yavaşça yattığım yerde doğruldum. Yüzümde kendini beğenmiş bir ifadeyle içeri seslendim.
"Carlisle?" Anında geldi."Bir sorun mu var? "
"Hayır. Sadece artık bu yataktan kurtulabilir miyim diye soracaktım."
"Bunu yaranın durumuna bakmadan söyleyemem." Carlisle eldivenlerini taktıktan sonra,
"Pekala, bir bakalım," diye mırıldandı. Yavaşça sargımı açtığını hissettim.
"Yaran çoğunlukla iyileşmiş, şimdi bir ilaç süreceğim ve tekrar sargı beziyle kapatacağım. İki gün daha dokunmaman lazım. İltihap kapmasını istemeyiz."
"Yani kalkabileceğim değil mi?""Evet, ama zorlayıcı hareketler yapma." Dedi gülümseyerek. Sonra yarayı sardı.
"Şimdi ayağa kalkabilirsin." Ağır hareketlerle, Carlisle'dan destek alarak ayaklandım. Hemen elime bir bardak daha kan tutuşturdu. Daha iyi hissediyordum. Minik bir rahatsızlıktan başka bir şey yoktu.
"Teşekkürler Carlisle. Bu arada bu son bardağım değil mi? Daha fazla insan kanı içemem iyileştim zaten." Kafasıyla onayladı.
"Son kez uyarıyorum, yarayı zorlama Reneesme. Hastaneye yetişmeliyim şimdi. Görüşürüz akşam." Diyerek omzumu sıvazlayıp gitti.Şimdi üstümü giyinmeliydim. Kulübe çok uzaktaydı. Tek çarem Alice gibi görünüyordu.
"Alice? ALICE!?"
"Geldim Nessie, bir şey mi oldu? "
"Yardım et. İğrenç durumdayım." Dedim üzerimdeki tshirtü tutup sündürerek.
"Gerçekten daha kötü olamazdı. Bekle hemen bir şeyler getireyim." Diyerek gözden kayboldu. 15 dakika sonra gelebildi.
"Bunlar harika olacak." Deyip elindeki kıyafetlerle yanıma geldi.
"Giyinmeme yardım eder misin?" Dedim. Başını salladı, iki dakika sonra hazırdım.
"Teşekkürler Alice, hadi gidiyorum ben." Yanağına bir öpücük kondurdum.
"La Push'a değil mi? Dikkatli ol bak."
"Tamam merak etmeyin." Evden olabildiğince hızlı çıkıp kendimi arabama attım. Son sürat La Push'a sürüyordum. Sahile yakın arabamı park edip indim. Karşıdan el sallayarak Seth geliyordu. Ben de ona el salladım."Hey Nessie ayağa kalkmışsın. İyi görünüyorsun."
"Selam Seth. İyi hissediyorum."
"Jacob için geldin herhalde?"
"Evet, acilen onunla konuşmalıyım."
"Şu sıra bizimle konuşmak istemiyor hiç. Bütün gün ya evde ya da kumsalda."
"Tahmin edebiliyorum. Şimdi kumsaldadır o zaman."
"Büyük ihtimalle evet. Huysuzluğuyla iyi şanslar." Dedi gülümseyerek.
"Teşekkürler Seth, görüşürüz." Hafif tempoda koşarak yanından uzaklaştım. Kumsalın girişine varınca ayakkabılarımı çıkarıp elime aldım. Gözlerimi kısarak kumsalı taradım. Birkaç kişi denize giriyordu. Bazılarıysa yürüyüş yapıyordu. Hızlı hızlı öbür taraflara da göz gezdirdim. Ah, işte oradaydı. Benim Jacob'um. Acele etmeden ona doğru yürüdüm.Geldiğimi mutlaka anlamıştı ama arkasını dönmüyordu. Ona dokunacak kadar yaklaştığımda dudaklarımı kulağına yaklaştırdım.
"Özür dilerim."
Yumruğunu sıktığını hissettim. Ardından derin bir nefes aldı.
"Herşey yanlış anlaşılma Jacob. " Homurdandı.
Parmaklarımı sıcak teninde gezdirdim.
"Seni özledim. Neden benimle konuşmadın?" Hala cevap vermiyordu bana. Gözlerimi kapatıp özel gücümün yardımıyla o günü kendi gözümle izlettirdim ona. Böylece haklı olduğumu anlayacaktı. Görüntüler film şeridi gibi geçerken bütün kasları kasılmıştı. En sonunda dayanamayıp geri çekildi."Yeter Nessie." Diye mırıldandı.
"Çok üzgünüm Jake." En sonunda bana dönebilmişti. Gözlerindeki hüznü görebiliyordum. Ne olacaksa olsun diye geçirdim içimden ve Jacob'un boynuna atladım. Kolları karşılık verip vermemekte kararsızdı.
"Şu dünyada olmak istediğim tek yer." Diye mırıldandım.
Belimi sıkıca kavrayan kollarıyla yüzümde kocaman bir gülümseme oluştuğunu hissettim. Derin bir iç çekti ve,
"Seni seviyorum." Dedi. Sonra omuzlarımdan tutarak hafifçe uzaklaştırdı beni.
![](https://img.wattpad.com/cover/63681997-288-k797321.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ufuk çizgisi | the twilight saga
FanfictionReneesme'nin gözünden The Twilight Saga'nın devamı. Cullen ailesi için 2013 yılı ve sonrasını anlatıyor. Bir yetişkin Reneesme x Jacob hikayesi. 10 yıldır benimle birlikte büyüyen bir hikaye. Stephenie Meyer'ın The Twilight Saga kitap serisinden e...