Reneesme'nin gözünden The Twilight Saga'nın devamı.
Cullen ailesi için 2013 yılı ve sonrasını anlatıyor. Bir yetişkin Reneesme x Jacob hikayesi.
10 yıldır benimle birlikte büyüyen bir hikaye.
Stephenie Meyer'ın The Twilight Saga kitap serisinden e...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Source 1
Sports | You are the Right One
" You were the right way I was just waiting ' for you to look at me Is there a wrong time Baby, I'm guessing Just let me know .. Well, it's been a long time Since you've been lonely So what will I do You are the right one And I'm just the boy who is looking at you .. You are the only one I can picture by my side "
ufuk • çizgisi
Okula geldiğimizde Kate bizi otoparkta bekliyordu. Sarıldıktan ve ona İtalya'dan aldığım hediyeleri verdikten sonra heyecanla konuşmaya başladı.
"Hadi gel birbirimize anlatacaklarımız var," dedi ve beni çekiştirmeye başladı. Gülerek peşinden gittim. Jacob da bizi takip ediyordu. Öğle arasından önceki derslerimiz Kate ve Jacob ile ortaktı. Kate hemen konuya girdi.
"Bugün okula yeni bir çocuk başladı. Adı Daniel. Duymayan bir tek sen kaldın, geçtiğimiz hafta hep bunun dedikodusu döndü." Başını arkamızda oturan Jacob'a çevirdi.
"Eh bir de sen kaldın tabii ama eminim bu konuda çok heyecanlısındır Jacob." Jacob göz devirirken biz de gülüyorduk.
"Ashley ve arkadaşları bu çocuğun gelmesini bekliyordu. Ama onunla asıl sen tanışmalısın Nessie. Bence anlaşırsınız." Heyecanla gülümsüyordu. Benim mutlu olmamı istediğini biliyordum, fakat bilmediği şey Jacob'a aşık olduğumdu. Kate'e bunu en kısa sürede açıklamam lazımdı fakat Jacob'un yanımızda olmadığı bir anı kolluyordum. Yine de Kate'in teklifine sıcak bakmaya karar verdim. Jacob'un benim başka birisiyle bir ilişki yaşama ihtimalime nasıl bakacağını merak etmiyor değildim.
"Sen tanıştın mı Kate? Neden bana pasladın hemen, yoksa hoşlandığın başka birisi mi var?" Muzipçe baktım.
"Tanıştım ve bana göre biri değil buna eminim. Diğer emin olduğum şeyse çocuk çok yakışıklı ve tatlı," dedi göz kırparak.
Bir an için Jacob'un elindeki kalemi önündeki deftere ritmik vuruş sesi dikkatimi dağıttı. Bizi dinlemeye devam ediyordu. Normalde bu konular onu sıkardı.
"Bu sınıfta değil maalesef ama öğle arasında kafeteryada kesin görürüz." Kate kafasında planı çoktan hazırlamıştı, sadece ona ayak uydurmak kalıyordu. Normalde herkesi reddettiğim için bana birini bulma uğraşından vazgeçmişti. Bu çocuğu çok beğenmiş olmalıydı ki uğraşmaya değer görüyordu.
Kate'e ders aralarında tatilde çekildiğimiz fotoğrafları gösterdim. Çeşmenin önündeki fotoğrafı gösterdiğimde bana tuhaf bir bakış yollamış ve çok hoş çıktığımızı söylemişti. Sanırım az çok anlamıştı.
Öğle arasında kafeteryada Caiden ve Vincent da bize katıldı ve yemeklerimizi alıp her zamanki masamıza oturduk. Ben hep Kate ile Jacob'un arasında oturuyordum. Kate'in gözleri kalabalığın içinde Daniel'ı arıyordu.