¹⁹ bakışlarına karşılık vermeye cesaretim yoktu

720 27 3
                                        

Source 1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Source 1

Isabel LaRosa | Heartbeat

"
I can feel your heartbeat
We don't talk about it
but we know that you're mine
..
It's okay, you're nervous
it's obvious and you can't hide
We're too close, I should go
Don't let me drive home
Take my soul, need control
Now that we're alone
..
You look closely
but I like that
You're not mine
but you imply that
"

ufuk • çizgisi

Yağmur ve gök gürültüsünün sesleriyle gözlerim aralandı. Jacob ile konuşurken yatağımda uyuyakalmıştık. Kafamı biraz çevirdiğimde yüzü yüzüme çok yakın duruyordu. Ve bir kolunu da karnımın üzerine atmıştı. Onu uyandırmamaya dikkat ederek telefonuma uzandım. Alarmımın çalmasına daha yarım saat vardı, erken uyanmıştım. Alarmı kapatıp telefonu tekrar yerine koydum. Uyurken bana sarılıyor oluşu beni heyecanlandırmıştı. Daha vaktimiz vardı, kalkmak için acele etmedim.

Kolunu tutup hafifçe kaldırarak bedenimi ona doğru döndürdüm. Daha sonra kolunu tekrar belimin üzerine bıraktım. Gece yatağın üzerinde uyuyakalmıştık fakat vücudunun sıcaklığıyla hiç üşümüyordum. Elimi göğsüne, kalbinin üzerine götürdüm. Sıcaklığı tenime biraz daha yayılırken sakin kalp atışlarına odaklandım. Keşke her sabah bu yüze uyansam diye geçirdim içimden. Onu seviyordum. Onun da bana karşı benzer şeyler hissetmesi mümkün olur muydu acaba? Hayali bile vücudumun tuhaf tepkiler vermesine yetiyordu.

Kendi alarmımı kapatmış olsam da Jacob'un alarmı çalmaya başladı. Yarım saatin nasıl geçtiğini anlamamıştım. Alarm çalınca göz kapakları kıpırdanmaya başladı. Panikleyip elimi kendime doğru çektim ve yüzümü saçlarımla biraz gizleyerek gözlerimi kapattım hemen. Çok yakın uyuyorduk, ne tepki vereceğini merak ediyordum. Uyandığını hissettim, belimdeki kolunu çekip telefonuna uzandı ve alarmı kapattı. Daha sonra tekrar bana yaklaştığını hissettim. Parmakları yüzümdeki saçları çekmek için hareket ediyordu. Uyumadığımı anlamış olabilir miydi? Kalp atışımı sabit tutmak için elimden geleni yapıyordum. Bir süre öylece durdu. Daha sonra yataktan kalktığını hissettim. Odadaki perdeleri açtı ve gece açık unuttuğumuz ışıkları kapattı, içerisi gün ışığıyla aydınlanmıştı. Yatağın benim olduğum tarafından yanaştığını duydum. Omzuma dokunup beni uyandırmak için hafifçe sarstı.

"Nessie, uyan hadi. Okula geç kalmayalım." Neyse ki yüzüm ona dönük değildi. Elimden geldiğince iyi bir oyunculuk sergileyerek yeni uyanıyormuşum gibi yaptım.

"Jake? Günaydın. Alarmı duymamışım," dedim yerimde doğrulurken.

"Kurmayı unutmuş olabilirsin, gece konuşurken uyuyakalmışız zaten."

"Keyifli bir geceydi Jacob. İyi ki kalmışsın." Dünü anımsarken gülümsememi bastıramadım.

"Pijama partisinin hakkını verdik sanırım," dedi o da keyifle gülümserken.

ufuk çizgisi | the twilight sagaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin