Reneesme'nin gözünden The Twilight Saga'nın devamı.
Cullen ailesi için 2013 yılı ve sonrasını anlatıyor. Bir yetişkin Reneesme x Jacob hikayesi.
10 yıldır benimle birlikte büyüyen bir hikaye.
Stephenie Meyer'ın The Twilight Saga kitap serisinden e...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Source 1
Strange Effect | Unloved
" You've got this strange effect on me And I like it You make my world seem right You make my darkness bright And I like the way you kiss me This feeling it's love and I know it That's why I feel good "
ufuk • çizgisi
Uzun zamandan beri ilk defa bu kadar mutlu ve geleceğe dair umutlarla dolu uyanmıştım. Dün gece Jacob ile ilk öpücüğümüzü paylaşmıştık. Sıradaki öpücükler için yanıp tutuştuğumu söylersem hiç de abartıyor olmazdım. Önümde uzun bir hayat vardı ve Jacob'un bunun en büyük parçalarından biri olacak olması beni heyecanlandırıyordu.
Yarın Forks'a dönüyorduk. Jacob ile Esme Adası'nı keşfetmek çok keyifliydi, buraya bayılmıştık ikimiz de. Her bir köşesi ayrı güzellikler sunuyordu. Buradan hiç ayrılmak istemiyordum. Adadaki ağaçlardan tropik meyveler topluyor onları deniyorduk. Çoğunlukla da yüzüyor, beraber kitap okuyor veya müzik dinliyorduk. Ne zamandır izleyemediğimiz filmleri de izleme fırsatı bulmuştuk burada.
Babamın doğum günümde aldığı analog kameramı da yanımda getirmiştim ve Jacob ile beraber bir sürü poz çekmiştik. Öyle ki yanımda getirdiğim film yetmediği için Rio'dayken üç adet daha almıştık ve onları da doldurmuştuk. Eve döndüğümüzde filmleri yıkatmak için sabırsızlanıyordum. Neler çıkacağını bilmiyor olmak bu işe heyecan katıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Source 2
Adadaki son günümüzü de güneşin altında tembellik yaparak ve bolca yüzerek geçirdik. Akşam olduğunda Jacob'a bir çeşit veda yemeği hazırlamak istediğimi söyledim.
"Üzerine güzel bir şeyler giysen iyi olur. Sonuçta ilk defa tam anlamıyla yemek yapacağım." Göz kırpıp onu oturma odasına kovdum. İlk işim buzdolabına bakmak oldu. İhtiyaç duyabileceğim her şey vardı.
Hemen cep telefonumu çıkararak internetten yemek tarifleri bakmaya başladım. Biraz gezindikten sonra beni çok zorlamayacak lazanyada karar kıldım. Dolapta hazır hamur da vardı neyse ki. Hemen bir kaseye kıyma, soğan, sarımsak, biber ve domates doğradım ve salça ekleyerek sos kıvamına getirdim. Ocakta bir süre ısıttıktan sonra kat kat lazanya hamurlarının arasına ekleyip sürmeye başladım. İşim bittiğinde lazanyayı fırına verdim ve yanına bir de salata hazırladım. Sofrayı hazırlayıp elime portakal suyu şişesini aldığımda gözüm kenarda duran kırmızı şarap şişesine takıldı. Elimdeki portakal suyunu bir kenara bıraktım ve şaraba yöneldim. Onu da masaya kadehlerle birlikte koyduktan sonra geriye birkaç dakikası kalan fırını beklemek kalmıştı. Bu boşluktan yararlanmak için sessizce odama doğru süzüldüm. Bedenimi saran rahat ama şık, beyaz bir elbise geçirdim üzerime. Sade küpeler ve onunla uyumlu bir kolye takıp dudaklarıma hafif pembelik veren rujumdan sürdüm. Saçlarımı da açık bırakıp biraz taradıktan sonra hazırdım.
