Psikopat Mafya[the wattys 2022] [Tamamlandı]

"Düzenlendi. Doğum Günü-2"

Medyada Sinan

Bade'den devam

Gizem sonunda gelmişti. Neden geç geldiği anlaşılmıştı. Ayakkabı da almış hanımefendi. 

"Aç bakacağım." diyerek poşeti işaret ettim. Gülümseyip hemen ayakkabıyı çıkardı. Siyah ince topuklu, elbisenin motiflerinden işlenmiş dantelli bir ayakkabıydı. Bu kız giyinmeyi çok iyi biliyor valla ha.

"Güzel değil mi kanka." diyerek ayakkabıyı öpüyordu.

"Güzel kanka güzel. Ayakkabıyı yeme hem ayağına giyeceksin onu." diyerek gülmeye başladım. Yola çıktığımız da hemen 'Sagopa Kajmer: Ateşten Gömlek' şarkısını açtım. (Ne var yani yazarınız her tür müzik dinliyor yabancı hariç :D sjsjs) Gizem ile şarkıyı söylemeye başladık. Gizem neden her şeyi bilmezlikten geliyordu? Bu kız kendi doğum gününü hatırlamazken bizim doğum günlerimizi unutmuyordu. Kardeş işte ne yaparsın. Evin önüne geldiğimiz de korumalardan biri poşetleri alıp eve kadar getirdi. "Teşekkürler." deyip kapıyı kapattım. Bizim kızlar eve gelmişlerdi. Feza mutfaktan bağırıyordu.

"Ecem arasana şunları! Hala yoklar!" Ecem ise üst kattan bağırıyordu. "Dur bi ya Kerem ile konuşuyorum Feza!" Bunlar ne güzel anlaşıyordu böyle. Gizem bu araya girmeden durur mu? Tabi ki hayır.

"Evet Feza kız sevgilisiyle konuşuyor!" 

"Gizem sen ara şunları bari hala bitmemiş mi alışverişleri!"

"Tamam kanka aradım bitmemiş daha." diyerek gülüyorduk. Feza da dalmış olacaktı ki hala konuşuyordu.

"Tamam kanka." diye bağırıyordu. Biz gülmekten kırılırken Feza mutfaktan çıktı.

"Oha lan siz beni mi işlettiniz?" 

"Yok kanka sen sordun cevapladım işte." diyerek gülmeye devam ediyordu Feza. Oda gülüyordu bizim ile. Saate baktığım da saat 14.45 filandı. Hemen gülmeyi kestim. "Kızlar hazırlanmalıyız!" diyerek yerden poşetleri almak için yere eğildim. Feza ise yüzüme bakıyordu. 

"Neye hazırlanıyoruz?"

"Feza Eray bizi yemeğe götürecekti ya hani." diyerek kaş göz yaptım.

"Haa. Evet neyse ben hazırlanayım bari Çağrı'da gelecektir şimdi."

"Tamam biz de Gizem ile hazırlanalım." diyerek Gizem'i itiyordum. Merdivenlerden çıkıp kıyafet odasına doğru ilerledik. Hemen koltuğun üstüne poşetleri koyup açmaya başladık. Gizem siyah elbisesi ve ayakkabılarını çıkarıp masanın üstüne koydu. Ben de Yağız'ın gösterdiği kıyafetimi alıp ona ayakkabı uydurmaya çalıştım. Ayakkabılarımı da seçtikten sonra üstümü çıkarıp elbiseyi giydim.

"Bade dur bir dakika kremini sürelim." diyerek aşağı indi Gizem. Bacaklarımda ki sargıyı çıkarıp yanıklarıma baktım. Çok dikkatli bakınca sanki bir şey yazıyordu bacağım da. Daha da eğilip resmen bacaklarım ile bütünleşmiştim. Ama hala tam anlayamamıştım. Gizem o sırada içeri girip "Ne yapıyorsun katıksız?" diyerek kafama vurdu. "Ya yanıklarım da bir şey yazıyor gibi baksana bir." diyerek bacaklarımdan ayrıldım. Gizem eğilip baktığın da yavaş yavaş okuyordu sanki. "Ka-ra-han" evet evet Karahan yazıyor Bade." diyerek ayağa doğruldu. Karahan mı? Karahan? Karahan? Ben bunu nerede duymuştum? Hadi ama bu iz de kaybolacak sonuçta. Hemen elbiseyi üstüme geçirip fermuarını kapattım. Üstüme cuk diye oturmuştu. Yağız kızlara o kadar bakmaktan artık bedenlerden iyi anlıyordu. Kaç beden geçirdi eline kim bilir. 

"Bade mal mal konuşma da şunun fermuarını kapat." diyerek bağırıyordu Gizem.

"Tamam be bağırma." diyerek fermuarını kapattım. Ayaklarına yeni aldığı ayakkabıları geçirip aynanın karşısına geçti. Düzgün olmayan yerleri düzeltim takı dolabına yöneldi. İki tane eklem yüzüğü ve aynı renkte küpe alıp aynanın karşısına geçti. Ben de gümüş takımımı takıştırıp saçlarımı yapmaya başladım. Dalgalı yapıp dağıttım. Gözlerimi ön planda tutacak bir makyaj yaptığım da tamamdım artık. Gizem'e baktığım da oda makyajını yapıyordu.