Eray'dan devam-->
Hayatın nasıl bir anda yüzümüze güleceği belli olmuyordu. Öyle bir an geliyordu ki her şey yolundayken tepe taklak oluyorduk.
Öyle bir an geliyordu ki hiç bir şey yolunu bulamamışken önümüze çok güzel şeyler çıkıyordu.
Gizem benim için, o iğrenç yolun tek güzeliydi. Sonu uçurum olan bir yola kim bile bile koşardı ? Acı çekeceğini bile bile kim giderdi o yoldan ayakları kanarcasına ?
Sonunda hüzün vardı, aşk ve yeni bir hayat vardı.
İlk bebeğimizi kaybettikten sonra Gizem'i toparlamam uzun zamanımı almıştı. Kabullenemiyordu bu durumu, o dağ gibi kadın doktorlara bile çaresiz bakıyordu. O lanet psikologlar iyi gelmiyordu ama başka çarem olmadığını da biliyordum. Hayatımızı bu denli mahvetmeyi nasıl da güzel becermiştim bir anda ?
O gece hayatımızı nasıl da güzel karartmıştım. Ne güzel mahvetmiştim kadınımı ve hayatımı. 'Bebeğimiz benim yüzümden ölmüştü, kimseye tek kelime dahi edememiştim...'
Aylarca bunu kabullenmeye çalıştım, gittikçe tükendim ve kahroldum. Ne bir eş, ne de baba olmayı becerebilmiştim...
Dosyalardan oluşan dağın arkasında kalmış sinirden ölmek üzereydim. Toplantıda sunacağımız dosyaların ortada olmaması yetmiyormuş gibi birde Gizem ile kavga etmiştim.
Bir insan sırf yazın ortasında portakal bulamadı diye evden mi atılır lan ?
"Eray bey, toplantı odasına aldım efendim ortaklarınızı. Sizi ve Yağız beyi bekliyorlar. Buyurun isterseniz ?" kapıda bekleyen Güliz'e sadece kafa sallayıp telefonumu aldığım gibi toplantı odasına geçtim.
Ortakların hepsini tek tek selamlayıp hoş geldiniz dileklerimi sundum ve yerime oturdum. "Yağız aramıza geç katılacak beyler. Siz de bu arada Şu sunacağınız teklifinizi anlatın Buray bey sizi dinliyoruz." Deyip arkama yaslandım.
"Evet beyler. Dubai'de yapılacak olan konutlarımızın sistemlerinde bazı değişiklikler yapmamız gerektiğini düşündüm. Oranın iklim özelliklerine göre dizayn edilebilecek bir bahçe değil de daha çok yapay sistemli bir bahçe düşünüyorum. İnsanlar buradan gittiklerinde de yabancılık çekmesin diye. Bu yüzden de..." koridordan gelen çığlık sesi toplantı odasını esir altına alırken ben sadece ses tonuna odaklanmıştım.
"Gizem." ayağa kalkıp kapıdan çıkacağım sırada Yağız ile burun buruna gelmiştik. "Gizem doğuruyor lan." dediklerini idrak edemeden duyduğum çığlık bedenimi sarsıp geçti.
"Eray salak mısın oğlum doğuruyor lan kız!" Yağız'ın beni dürtüklemesiyle kendimi ileriye doğru yerde yatan karımın önüne attım. Yakama asılan elleri sertçe gömleğimi çekiştirirken çığlıkları kulaklarımı yırtıp geçiyordu.
"Eray geliyor! Eray, Simge geliyor Eray!"
Kafamı sallayıp kendime geldiğimde ilk işim hastahaneye gitmek ve hazırladığımız doğum çantasını aldırmaktı.
"Yağız tut tut arabaya gidelim hemen. Ali evden doğum çantasını alıp hastahaneye gel hemen!" Gizem'i zar zor kucağıma alıp asansöre yöneldiğimde Yağız da arkamızdan geliyordu. "Eray geç kalıyoruz!" Gizem'in her çığlığı beni daha da çok tedirgin ederken Yağız moral vermek istercesine tuttu omzumdan.
"Her şey güzel olacak kardeşim. Bunlar tatlı anılar." Asansörün durmasıyla hızla Yağız'ın arabasina yönelip kucağımda ki Gizem ile arka tarafa bindim. Kliniğe doğru yol aldığımız da Gizem daha gür bir çığlık attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Mafya[the wattys 2022] [Tamamlandı]
Teen FictionBir tarafta , Onun için her şeyi göze alan, mavi hayalleri bir olan bir kız; Bir Diğer tarafta , Sevdiği kadın için siyah hayatından çıkmaya çalışan bir adam. Bu hikayenin sonunda ne mi oldu? 'Siyah'a Mavi Sıçradı' * Fa...