"Bittik, İkimizde Bittik."

4.8K 110 26
                                    

Eray'dan;

Boş bir ağaç gövdesi gibiydim. İçimi günden güne kemiren küçük şeyler vardı. Dışarıdan sert fakat içi bombos bir heriftim.

Lakin, kirli ve boş bir bedenin temiz yanları da vardı.

Mesela göz yaşlarının takip ettiği yol hep aynı ve temizdi.

Temiz, saf duyguları koyduğu göğüsü temizdi.

Bakmaya kıyamadığı gözleri temizdi.

Dokunmak için savaş içine girdiği bedeni temizdi.

Mantıklı düşünemeyen zihni temizdi.

Kirli bir adamın da temiz yanları vardı...

Akrepin, yelkovana küstüğü dakikaları artık zihnime sığdıramıyordum. Ellerim de zihnimin kiri vardı. 'Ellerimde mantığıma sığmayan kan lekeleri vardı..."

Parmaklarımın yetemeyeceği kadar farklı kana dokunmuştum 8 günde. 'Parmaklarımın bir daha dokunamayacağı tene dokunuyordum 8 günde...' Soğuk, basık ve havasız bu odanın içinde manzaram oldukça güzeldi.

Sarı denizim vardı salık durduğu zeminden yer çekimine yenik düşerek dalgalanan. Beyaz bir kumsalım vardı önceleri sıcak şu aralar buz gibi olan lakin güzelliğinden ödün vermeyen. O kumsala çizili minik bir de imza vardı. Bileğine yaptırdığı ve bizzat benim el yazımı taşıyan bir imza. Benim imzam...

Kapının ardından gelen seslere aldırış etmiyordum. Her gün bir yenisi deniyordu ona dokunmayı, benim olana dokunmayı... Hepsinin sonu ise üst kat da ki acil oluyordu. Bir grup ibne heriften ibaretti hepsi. Onu benden almaya çalışan bir grup ahmaktan ibaretti. 8 gündür tek bir lokma koymamıştım ağzıma. Yağız'ın iki saniyeliğine içeriye bıraktığı sular yeterliydi, yetmeliydi. Oturduğum köşeden kalkıp buz gibi zemine ilerledim. Ellerim hayranı olduğum yüze dokunduğun da beklemediğim şeyler olmuştu. Yanakları kendini salmış ve burnundan sarı sıvı akmaya başlamıştı.

Cansız bedeni benim yüzümden harap oluyordu.

"Sarışın, neler oluyor sana böyle ?" parmaklarım akan sarı sıvıya dokundu. Ortam da ki kötü koku yüzünden bulanan midem sarı sıvıya dokunmamla daha fazla dayanamamıştı. Kusuyordum, boğulacak kadar çok kusuyordum.

"Eray? Eray içeriye giriyorum!"

Yağız'ın boğuk sesini ayırabiliyordum çıkardığım yükses seslerin arasından. Kapı açıldı ve gözlerim oraya kaydı bir süreliğine. Yağız, ağız ve burnunu koluyla kapatmış bana yaklaşıyordu. Ardından 2 adam gördüm, yüzlerinde bez maskesi olan iki adam. Engel olmak pahasına kendimi ileriye attım lakin bulantım ve Yağız buna hızla engel oldu. Kusmak istemiyordum ama duramıyordum da... İğrenç bir heriften başka birşey değildim. İğrenç bir heriften öteye gidemezdim.

Başımı kaldırdığımda bilincim bulanıklaşmaya başlamıştı, göremiyor ve duyamıyordum. Ellerimi destek almak amaçlı düşüncesizce savurdum ve bir kol yakaladım. Yağız olmalıydı, "Beni hemen karıma götür. Kalk hadi." diyerek ayağa kalkmaya çalıştım fakat eski konumuma geri dönmem çok kısa sürdü.

"Buraya bir baksanıza! Dur lan sende durduğun yerde. Canımdan bezdim 8 gündür. Yeter artık Eray, kendine gel." Yağız'ın kolunu sıkarak konuşmaya başladım. "Bade'yi hastane koridorunda beklerken onlarca kez öldün. Ben, yıllardır sevdiğim kadını morgta beklerken binlerce kez toprağa gömüldüm. O siktiğim sesini kes ve beni hemen ona gö..." konuşamadım. Geriye savrulan omuzum tüm dikkatleri üzerime çekti. Yağız'ın hızla silahını tuttuğunu gördüm hayal meyal. Kerem ve Sinan'ı gördüm bir adamın peşinden koşarken.

Psikopat Mafya[the wattys 2022] [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin