Eda'dan devam --->
"Sensiz geçen her anım saçmaydı benim. Tıpkı senden önceki hayatım gibi, saçmaydı."
Sabahın 07.00'si. Sevdiğim adamın kollarında, onun kokusuyla, onun teniyle ve o hasret kaldığım eşsiz sesiyle uyanmanın verdiği o keyif...
"Günaydın Uyuz" Sinan'ın uyandığımı anlamıştı. Göğüsüne yapışık olan sırtımı diğer tarafa çevirdim ve yüzümü ona dönderdim.
"Günaydın Cincon Tipli'm." gülümsedi. Onu bunu bilmem de en çok öpüşüne hasret kaldım ben. Gülümsediğin de o kadar tatlıydı ki dudaklarına bir buse kondurdum. Ardından kulağına hafifçe fısıldadım. 'Onu bunu bilmem de be adam. Öpüşüne hasret kaldım.' fısıltıyla konuştuğum için oda sessizdi. Sinan gülümsedi ve ardından derin bir nefes aldı.
"Eda en son yanıma gizlice girdiğin günü hatırlıyor musun ?"
"Sen biliyor muydun ?"
"Evet. Her gün tahminimce gece 00.00 dan sonra hastahane boşalınca kaçıyordun yanıma değil mi?" dedi. Her şeyi nereden biliyordu.? Kafamı onaylarcasına salladım.
"En son geldiğinde bana o kolye meselesini anlatmıştın. Eda ben, ben özür dilerim. Seni dinlemeden yıktım, bitirdim her şeyi. Gerçekten özür dilerim hayatım." Gülümseyip sağ yanağını okşadım.
"Ben sana hiç kızmadım ki gülüşü güzel adamım. Hiç kızamadım sana. Hemde hiç" gülümsedi.
"Biraz daha gülümsersen gülüşünden öpebilirim."
"Her zaman sana açığım Hatun" deyip dudağıma bir buse kondurdu. Karnıma aniden gelen acıyla ufak bir inilti çıktı ağzımdan.
"Eda neyin var ? Ne oldu ? Bebeğimize mi bir şey oldu sana mı ha noldu ?"
"Sinan sak- sakin ol. Tekme atıyor sadece" dedim ve zoraki gülümseyip karnımı ovaladım. Sinan beni dönderip sırtımı kendine yapıştırdı ve üzerimizde ki örtüyü biraz daha yukarı çekti. Karnımı açıp ovalamaya başladı.
"Ne kadar oldu ?"
"Yaklaşık 3 aydan fazla sanırım emin değilim." dediğim de sesi değişti. "Emin değilimde ne demek Eda?! 3 ay boyunca bok mu vardı bekledin beni kontrollerine gitmedin!" kızmıştı. Ama beni de anlamalıydı. "Sinan sen benim ne yaşadığımı biliyor musun be ? Her gece yoğun bakımın kapısından ayrılmadan öylece seni izledim. 3 gün uyumadım 1 gün uyudum bir şekilde geçti günler. Ben kendimi bile düşünemezken bebeği nasıl düşüneyim ? Zaten ben bu ay öğrendim. Bayıldığım da doktorlar söylemişti. Bilmiyordum yani. "
"Kız mı erkek mi ne zaman öğrenicez ?"
"4.ayda yani bir kaç haftaya kalmaz öğreniriz. Ama erkek olucak. Adım kadar eminim." Rüyama güveniyordum.
"Nereden biliyorsun ?"
"Sinan ben bir rüya gördüm dün gece. Kötü, bir o kadar da değişik bir rüya."
"Nasıl bir şeymiş bakim ?" dediğin de derin bir nefes aldım ve elimi Sinan'ın karnımda olan elinin üzerine koydum.
"Başta sen öleli 3 ay olmuş, ben her gün mezarlığa senin yanına gelip uyuyorum. İşte bir gün hava yağmurlu sende ıslanmayı sevmezsin ya hani ? İşte mezara şemsiye getiriyorum. Sonra yanına mezara girip uykuya dalıyorum. Sonra rüya görüyorum. Rüyamda ki rüyamda ise ölen ben yaşayan sen oluyorsun. Ben öleli 4 yıl oluyor. Sen..."
"Ben ?"
"Sen Hale diye bir kadınla evleniyorsun. Benim kızım ona anne diyor. Sinan çok karışıktı. 7 yaşında Bulut diye bir oğlumuz 4 yaşında Güneş diyede bir kızımız vardı aynı hayallerimizde ki gibi. Sen Güneş'e söylemiyordun ama annesinin ben olduğumu. Bulut ise biliyordu sana kızıyordu felan. Değişikti Sinan. Bir o kadar da gerçekçi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Mafya[the wattys 2022] [Tamamlandı]
Teen FictionBir tarafta , Onun için her şeyi göze alan, mavi hayalleri bir olan bir kız; Bir Diğer tarafta , Sevdiği kadın için siyah hayatından çıkmaya çalışan bir adam. Bu hikayenin sonunda ne mi oldu? 'Siyah'a Mavi Sıçradı' * Fa...