Psikopat Mafya[the wattys 2022] [Tamamlandı]

"Sürpriz"

Medya da: Bade'nin gelinliği.

 Arkadaşlar çok üzücü bir haber ile başlamak istiyorum. Biliyorsunuz ki Askeri Darbe Memleketimizin dört yanında var.  En son askeri darbe 1982 yılında yapılmıştı ve asker meclisin başına geçmişti. Sonuçları da görüldü.

TBMM kurulduğundan beri ilk defa vuruldu. Askerlerimizin adını kötüye çıkarmak isteyen bazı vatan hainleri var. İnşAllah bunları temizleyeceğiz. Benim memleketim Ordu'da olaylar oldu. İnsansız hava uçakları etraflar da dört dönüyordu. Vurulanlar oldu. Eminim bazı yerlerde vardır böyle haberler.

Başta kendi abim, kuzenlerim ve Öz abim gibi olan Cemal abim ve diğer asker ve polislerimize dualarınızı bekliyorum. 

Şehitlerimizi de unutmayalım...

İyi okumalar

Merhaba çuklatlarım size 2 hafta yokum demiştim ama sürpriz yapmak istedim

Yağız dan devam --->

Bazen diyorum ki alın şu gözlerimi, olmayacak şeyleri görmesin. Alın şu ağzımı ki söylenmeyecek şeyleri söylemesin. Diyorum ki alın kulaklarımı duyulmayacak şeyleri duymasın.

Ama şuan ilk defa gözlerimin olduğuna çok mutluyum. İlk defa kulaklarımın, ilk defa ağzımın yerinde olduğuna çok mutluyum.

Sedye de yatan o değildi. Başka bir genç kızdı. Deniz "Bade değil bu!" diyerek gülücükler saçıyordu. "Bade'm yaşıyor" diyebilmiştim. Duymuştum, görmüştüm ve ilk defa güzel bir şey söylemiştim.

"Şey özür dileriz efendim." diyerek sedye ile birlikte yanımızdan uzaklaştı doktor. Bade hala yaşıyordu o zaman. Hala pes etmemişti. Beni bırakmamıştı.

"Allah'ım sana şükürler olsun" diyerek ağlıyordu Mert'de benim gibi. Eda ve Rümeysa ise sevinçten Deniz'e sarılıyorlardı. Gizem ise ağlıyordu. Bu da salaktı benim gibi. Ama öyle dediğime bakmayın. Yaşamanız lazım. (Mesela ben yaşadım çuklatlarım. Cidden de sevinçten hüngür hüngür ağlıyor insan)

Eray ise o kadar korkmuştu ki onun Bade olmasından. Görmemek için koridorun başına gitmişti.

"Bade değilmiş lan! Kardeşim ölmemiş!" diye gülerek koşuyordu Eray. Gülümseyip kollarımı yana açtım. Gelip sarıldığın da mutluluktan o da ağlıyordu. "Bırakmadı Yağız. Simge gibi bırakmadı." diyordu. Cidden de Bade'yi, Simge'nin yerine koymuştu. "Kardeşim Gizem iyi değil. Heyecandan bir şeyler oldu" dediğim de benden ayrılıp Gizem'in yanına gitti. Bir şeyler konuşurken aniden "Ölmedi Eray gitmedi!" diye çığlık atıp Eray'a sarıldı. Bir an kulaklarım felç geçiriyor sanmıştım.

Sonra yeniden aklıma Bade geldi. Eray Gizem'in kıyafetini kestiğin de kulaklarımı kapatmamı söylemişti. Gülümsedim. Aklıma geldikçe gülümsedim.

"Yağız. Gel bir konuşalım" diyerek beni çağırdı Deniz. "Olmaz Deniz. Bade çıkarsa burada olmalıyız" dedim.

"Tamam şurada oturalım o zaman" deyip ameliyathanenin önünde ki oturakları gösterdi. Kafamı sallayarak oraya gidip oturdum ve yanıma oturdu.

"Ailem gelecek, ailen gelecek. Ne diyeceksin? Kemal amcaya, dedeme, babama, amcalarına, amcamlara, annene, anneme, Elzem'e ne diyeceksin? Ailemi geçtim Feza ve Ecem duyarsa onlara ne diyeceksin? Bunların hepsiyle sen uğraşacaksın biliyorsun. Zor olacak ama bir açıklama yapmak zorundasın." dediğin de sadece kafamı sallamakla yetindim. "Bilmiyorum. Sadece doğruları söyleyeceğim. Ahmet amca ile Mustafa dedem beni öldürse de gerçeği söyleyeceğim" dediğim de güldü. "Dedem büyük ihtimal ile topuklarına sıkmakla tehdit edecek. Ama sen merak etme Çiko tahmin ettiğinden daha güçlü. Hatta sana bir sır vereyim" deyip kulağıma eğildi ve devam etti. "Küçükken kaçırılmıştık. Ben, Esad, Bade, Rümeysa, Eda. Adamlar hepimize okkalı bir tokat yapıştırdığında ağlamaya başladık. Bade ağlamıyor tam tersi adamlara çıkışıyordu. Hatta adamın birine 'Biy daha kaydesleyime vuyuysan çükünü kopayıyım." demişti." dediğin de istemsizce güldüm. "İşte o kadar psikopat ve güçlü. Dert etme iyileşecek." deyip sırtıma vurdu ve telefon ile konuşmaya başladı. Hırçın kadınım benim. 'Çükünü kopayıyım' vay be tehdite bak.