"Ne çabuk?"

6.8K 326 94
                                    


Bade den devam --->

Onun kokusuyla uyanmak ayrı bir güzel oluyormuş. Bir ömür boyu o koku ile uyanmak daha bir güzel olur. Artık o kesin olarak benimdi. Bırakamazdı çünkü parmaklarımızdan kenetlenmiştik. Hem parmaklarımız, hem kalbimiz ve hem de ruhlarımız kenetlenmişti artık. Ayrılık yoktu ve söz konusu olamazdı.

Doyasıya hayal kurmak için güzel vakitlerdi bunlar. Mesela yaşlanacağımız günleri düşünmek gibi.

Doyasıya anı yaratmak için güzel vakitlerdi bunlar. Mesela onun ile balık tutmak gibi.

Doyasıya hayatın tadını çıkarmak için güzel vakitlerdi bunlar. Mesela karşılıklı, yavaş yavaş kahve yudumlamak gibi.

Doyasıya gözlerine bakmak için güzel vakitlerdi bunlar. Mesela konuşmadan bakışmak gibi. Öleceğini düşünüp derinlere dalmak gibi...

Sabah uyandığım da kasıklarım da yoğun bir ağrı vardı. Hala inanamıyordum bunu yaptığıma. Hakkını vermek dedikleri bu olsa gerek.

Dün ister istemez şeyler yapmıştık. Kısaca Gerdek Gecesinin hakkını vermiştik. Daha çok ama çok erken değil miydi? Yani daha biz evleneli 1 gün bile olmadı ki.

Yatakdan kalkıp Yağız'a baktım. Koynuma sokulduğu için ayağa kalktığım da mırıldanmış ama sonra bana kıçını dönerek uykusuna devam etmişti. Ben nasıl yüzüne bakacaktım ki onun?

Üzerime yerde ki geceliğimin hırkasını geçirip banyo ya ilerledim. Hızlıca duş alıp üzerime şort ve sporcu atleti geçirip aşağı indim sessizce. Daha eve yardımcı almamıştık. Aslında ben istemiyordum da evde başka bir kadının olmasını. Ama Yağız Aysel ablayı yanımıza alacağımızı söylemişti o yüzden kabul etmiştim.

Dolaptan bir kaç bir şey çıkarıp kahvaltı hazırlamaya koyuldum. Saat daha 07.30'du. Yağız genelde 08.30 gibi kalkıp giderdi şirkete yüzden bolca vaktim vardı. Salamları keserken aniden biri arkamdan belime sarıldı ve omzuma küçük bir buse kondurdu.

"Günaydın karıcığım" Yağız'ın bunu demesi hoşuma gitmişti. Ama hala yüzüne bakmaya utanıyordum.

"Günaydın canım" Bunu derken bile yüzüne bakmamıştım. "Bade neden yüzüme bakmıyorsun? Ayrıca kızardın." Hadi ya zaten bir kere kızarmasam çatlarım. "Bir şey yok. Sadece ne biliyim Yağız utanıyorum işte" Hala yüzüne bakmıyordum. Beni kendine çevirdi. "Benden utanma! Ben senin kocanım ve zaten bu bir gün olmayacak mıydı?" Haklıydı.

"Haklısın ama. Ama daha çok erken değil mi Yağız? Daha evleneli bir gün bile olmadı" dedim saati göstererek.

"Umrumda değil! Ben bir an önce baba olmak istiyorum Bade. Anla beni. Düğün de kurduğum tek hayal buydu benim" dediğin de mal gibi yüzüne bakıyordum. Bakıyordum sonuçta.

"Ne yani sapık dün geceyimi düşünüyordun?!" dediğim de Güldü.

"Hayır Karıcığım. Senin eteğinden çeken küçük bir erkek çocuğu. 'Anne' diyerek 'Baba' diyerek etrafta dönecek bir çocuk, daha doğrusu çocuklar düşündüm." dediğin de bende gülümsedim. Bebeği her şeyden çok istiyordu belliydi.

"Yağız. Çok beklemeyeceksin sanırım" dediğim de anlımdan öptü.

"Sanırım" deyip masaya oturdu. Çayları koyup bende masaya geçtim.

"Bade ne zaman belli olur? Yani bebeğimiz ne zaman belli olur? Cinsiyeti filan? 1 aydan kısa değil mi?" İşte sohbetimiz bunlardan ibaretti.

"Yağız çocuğun ortaya çıkması 1 ay zaten. Hele cinsiyetinin belli olması 5. ay zaten. En az 6 ay beklersin ne 1 ayı?"

Psikopat Mafya[the wattys 2022] [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin