Hayır, uyumuyordu ama ayakta rüya görüyordu besbelli ki. Karşısındaki adam tüm dikkatini çaya vermişten Defne'nin yerde sürüyen ayağının sesi ile kafasını kaldırıp genç kıza kısa bir bakış atıp çaydanlığı ocağa geri koydu. Ve kendince ilgisiz bir tavırla " Günaydın uykucu prenses, sofrayı kurmama yardım eder misin?" diye sordu genç kıza. Defne'nin bu kaba adamdan beklemediği bir nezaket barındırıyordu adamın istek cümlesi. " Günaydın." Diyebildi ancak genç kız, şaşkınlıktan afallamış bir şekilde. Ve buzdolabının kapağını açıp kahvaltılıları masaya yerleştirmeye başladı dalgın ve düşünceli bir şekilde. Bu adam ne diye işe gitmedi ki şimdi? Adamın bir haftadır evdeki varlığını unutmuştu genç kız. Sabahları özgürce salınıyor gece yarısına kadar kendi yalnızlığının krallığında hüküm sürüyordu. Manzara da güzeldi. İşe gitsin bu adam, hadi ama!
Güzel bir kahvaltı sofrası hazırladılar. Masada dolu dolu kahvaltılıklar vardı. Murat da acılı bir menemen yapmıştı ki lezzeti şahane olmuştu. Defne'nin bir menemeni böyle iştahla yiyeceği hiç aklına gelmezdi. Murat oldukça keyifli görünüyordu sofrada. Bu durum genç kızı işkillendiriyordu nedense. Niye mutluydu ki? Defne'nin yanında rahatsız olan, suratsız ve mendebur bir adam olması gerekmiyor muydu bunun? Defne kızım kolla kendini, var bunda bir iş!
" Bugün ne yapalım?" diye sordu Murat, gayet doğal ve sıradan bir soruyu kırk yıllık arkadaşına sorar gibi.
" Nasıl yani?" dedi Defne, alık bir yüz ifadesi ile. Aklına kötü kötü düşünceler geliyordu genç kızın. Bu adam niyeti mi bozuyordu yoksa? Bu evin yangın çıkışı neredeydi acaba? Balkondan atlasa ölür müydü ki? Çaktırmadan çekmeceden bir ekmek bıçağı alabilir miydi adam görmeden acaba?
" İstanbul'u hiç gezmedim demiştin ya, bugün nereye gitmek istersin?" Murat kızın kendisini boş ve anlamsız bakışlarla süzmesinden rahatsız olmuştu. Çok zor bir cümle kurmamıştı sonuçta. " Türkçe Biliyorsun değil mi?" diye ekledi alayla.
" Ben... İşe gideceğini sanıyordum da.." diye geveledi Defne. Yani işe gitsen iyi olurdu hani diyemedi de kıyısından köşesinden ima etmeye çalıştı kendince. Bu bir cevap değildi tabi ki sadece temenniydi sonuçta. Seninle İstanbul'u gezmek fikri pek cazip gelmedi gözüme kusura bakma dese belki belindeki silahı çekip vururdu adam onu kim bilir. Bu adama ya çok güveniyordu ya da bu adamdan çok korkuyordu Defne. Bunu kendisi bile henüz çözememişti.
Murat çayından bir yudum alıp bir lokma ekmeğe tereyağı, bal ve peyniri anı anda istifledi bir güzelce. " Bugün Pazar malum, Mafyanın da bazen tatil yaptığı olur." Dedi lokmasını ağzına götürmeden önce. Aslında bir haftadır evden çıkmayan ve kanepede uyuyakalan bu genç kızın haline biraz içi gitmişti adamın. Biraz da bu durumdan kendisini suçlu hissediyor olabilirdi. Orası kesin değildi henüz. Sonuçta bu kız dinen eşi olmuştu ve ona karşı sorumlulukları vardı. İstese de istemese de bu evlilik yalancı bir evlilik hükmünden çıkmış dini anlamda adamın sorumlu olduğu bir evlilik olmuştu. Bu yüzden bir genç kızı böylesine mutsuz etmeyi kendine yedirememişti Murat da. Yoksa bu kız bu evde çürüse umursamazdı belki de. Yok ya umursamazdı, kesin!
" Bilmiyorum ki." Diye mırıldandı Defne kendisinin bile zor duyduğu bir ses tonuyla. Canı evden çıkmak istemiyordu. Bu manzarayı seviyordu. Az eşyalı ruhu gibi boş ve sakin bu evi seviyordu. Yalnızlığını seviyordu. Ve murat ile tek kalıp bir yerlere gitme düşüncesi pek de eğlenceli gelmiyordu genç kıza. Topuğundan vurulma tehlikesi vardı belki de. Neme lazım!
" O zaman ben nereye götürürsem oraya gideceksin prenses. Sen kaybettin." Dedi Murat pişkince sırıtarak.
Bu adam böyle hain gülmeyi nasıl başarabiliyordu Allah aşkına. Resmen genç kıza tecavüzcü coşkun gibi görünmüştü o anlarda. Defne sessizce itaat etti kocasına ve kahvaltısını etmeye devam etti sessizce. Kafasında bin bir türlü sinsilik barındıran tilkiler dolaşıyor ve aklına olmadık düşünceler aşılıyordu sanki. Yine de yanına bir küçük meyve bıçağı almayı ihmal etmeyecekti tabi ki. Her ihtimale karşı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portakal Kokulu Kız !!! Kitap Oldu !!!
Humor!!!Watty's 2016 - Gizli Cevherler Ödülü!!!! " Tiyatronu oynadın. Şimdi eserinden memnun bir şekilde odana gidebilirsin sanırım." Öfkeli haline inat gayet sakin ve kibardı adam. Az önceki sinir boşalmasının da bunda bir etkisi olabilirdi tabi. İ...