Bölüm - 38 -

28K 1.7K 118
                                    

selamun aleykum arkadaşlar

bu hafta çok yoğun olduğum için bölüm ekleyemeyecektim aslında. fakat küçük bir fırsat bulunca hemen değerlendirdim.

keyfile okuduğunuz bir bölüm olmuştur umarım..

selam ve dua ile kalın..


****


Defne gecenin bir yarısı odadan gelen takırtı sesleri ile gözlerini araladı. Aslında uykusu bu kadar hafif değildi. Normalde bu saatte top patlasa kimse uyandırmazdı genç kızı. Ama nedense kocasının sabah namazına kalkışının bir tüyün yere düşmesi kadar ancak çıkardığı o melodik tıkırtılarına gözünü açıyordu kaç gecedir. Aslında bu görüntüyü tekrar tekrar görmek için can atıyordu. Murat'ın böyle ciddiyetle ve huşu içinde ibadetini yapması genç kızın garip bir haz almasına ve kocasına her defasında bir kat daha hayran olmasına vesile oluyordu. İbadetlerini yaparken bir erkeğin bu kadar çekici gelebileceğini söyleseler inanmazdı şüphesiz. Ama şimdi kocasını namaz kılarken saatlerce izleyebilirdi. Ve bundan hiç bıkmazdı. Onun kocası gecenin en tatlı yerinde uykusunu bozacak kadar iradeli ve sözüne sadık bir adamdı. Her işinde olduğu gibi dinini yaşarken de kurallarını kendine uydurarak değil gerektirdiği gibi yaşıyordu. Defne derin bir iç geçirip namaz kılan kocasına bakarken ' bu adamı sevmeyip de ne yapayım ben şimdi?' diye mırıldandı. Bu arada telefonunun ekranı bir anda ışık saçınca loş odada belirgin bir şekilde aydınlanma olmuştu. Defne şaşkınca telefonunu eline aldı. Annesinden gelen mail olduğunu haber vermek için heyecan yapmıştı telefon bu kadar. Defne'nin yüzü asıldı. Dudaklarını büzerek maillerine girdi. Öyle heyecan yapılacak bir şey değildi açıkçası.

Melda Sultan iki gün sonra İstanbul'a geleceğini haber veriyordu. Saat farkı olduğu için aramamış kadıncağız. Tabi numaranı kaybettim diyemiyordu büyük ihtimalle. Bir annenin kızına gece yarısı mail yazması oldukça ironi barındırıyor olsa da zaten Defne ile annesinin arasındaki bağ soğuk bir iş sözleşmesi kadar bağlayıcı ve yakın olduğu için çok da şaşırtmıyordu genç kızı. İstanbul'a geldiklerinde birkaç gün Defnelerde kalmak istediğini haber vermişti Melda Sultan. Bir otele rezervasyon için boş odanız var mı diye sormak gibiydi bu.

Murat yatağa usulca geri dönmek için yaklaştığı sırada karısının uyanık olduğunu asık bir yüzle telefonuna baktığını fark etti. Normalde sabah namazlarını eşiyle kılmayı çok isterdi genç adam, çok nadir de olsa bunun hayalini kurduğu ve duasında Rabbinden böyle bir eş istediği olmuştu. Ama Defne'yi buna zorlamış olmak istemiyordu. Genç kızın yanlış bildiği bir dini ona tekrar anlatmaya çabalarken her ne yapacaksa onun kendi isteğiyle yapmasını istiyordu. Bu yüzden anlatıp öğretme aşamasından ileri gitmiyordu henüz. " Uyandırdım mı canım?" dedi genç adam karısının portakal kokusu saçan saçlarını koklayarak bir buse kondururken.

" Annem mesaj yazmış." Dedi Defne, söylenerek. Kocasının sorusunu duymamış gibiydi. Daha çok aklını kurcalayan annesi ve onun ziyaretiydi.

" Ne yazmış canım? Kötü bir şey mi oldu?" diye sordu Murat merakla, karısına belinden sıkıca sarılırken.

" İki gün sonra İstanbul'a gelecekmiş. Bizde kalmak istiyormuş birkaç gün." Dedi Defne keyifsizce. Bir taraftan da kocasına bedenini iyice yaklaştırıp koynuna gömmek istiyordu kendisini. Tüm dünyadan kaçıp bu kollarda bir ömür tüketebilirdi belki.

" Bu neden canını sıkıyor anlamıyorum. Özlemedin mi anneni? Sevinmiyor musun geldiğine?" dedi Murat kafası karışmış bir halde. Defne'nin akrabalık ilişkileri Murat'ın anladığı bir şekilde değildi. Murat'ın ailesi birbirine ne kadar düşkünse Defne'nin ailesi o kadar uzak ve ilgisizdi. Aslında sırf bu yüzden karısını alıp bağrına basmak geliyordu adamın içinden. Çünkü o sevilmemişti. Murat kendini annesiz büyüdüğü için mahrum kalmış hissederken karısının bir annenin gölgesi altında kuruyan dallarına bakınca yüreği parçalanıyordu. Şimdi birbirlerine anne, baba, eş ve arkadaş olmaya en muhtaç oldukları halleriydi. Allah onları birbirleri ile tamamlamayı seçmişti.

Portakal Kokulu Kız  !!! Kitap Oldu !!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin