geldim geldim bakınyine çabucak geldim :)
yorumlarınızı merakla bekliyorum
keyifli okumalar
**
Defne önce odanın içine baktı dalgınca. Kısa bir an düşündüğünü sandı Murat, ama genç kız usulca başını sallayıp " Ben artık korkmuyorum." Diye mırıldanınca düşünmediğini sadece tepki vermekte geciktiğini anladı.
Şaşkınlıktan eli gevşeyen adamın avuç içindeki esaretinden kurtulup hızlı adımlarla odasına doğru geçti genç kız. Yanağından oluk gibi yaşlar akarken kendisini kapıya dayadı güç almak için. Bunu ondan istemiş olamazdı değil mi? Daha dün akşam söylediği sözün kulağında bıraktığı paslı leke çıkmamışken pişkin bir kendini beğenmişlikle Defne'yi odasına davet etmiş olamazdı! Defne elini kalbinin üzerine koydu. Genç kızın zavallı kalbi yaşadıklarına isyan edercesine bir hızla atıyordu. Son aylarda hayatı tepetaklak olmuştu. Duyguları alt üst olmuştu. Bildiği tanıdığı şehirleri yıkılmış üzerine kurmaya çalıştığı köprüler yerle bir olmuştu resmen. Şimdi evsiz, vatansız belki de kimsesiz kalmıştı. Hem yalnız hem de yorgun hissediyordu genç kız kendisini.
Bezgince bedenini yatağına atıp mümkünse binlerce yıl uyumayı diledi Defne. Artık yaşamaktan hatta buna yaşamak denmeyeceği için yaşamaya çalışmaktan yorulmuştu. Ne annesinin sesini duymak ne kocasının yüzünü görmek istiyordu. Pencereden dışarı baktığında uçsuz bucaksız görünen o deniz manzarasının, tüm ihtişamı ile tepelerinde duran gökyüzünün, sayısının bereketi ile dünyanın tavanında ışıldayan yıldızların ve tüm dünyayı ısıtıp da Defne'nin içini ısıtamayan güneşin hiçbir ehemmiyeti kalmamıştı artık genç kız için. Bu dünya bir yalandan, acı dolu yalan bir hikâyeden ibaretti.
O gün ve ertesi gün Murat'la elzem olmadıkça muhatap olmadı Defne. Murat genç kızın etrafında pervaneye tutulmuş ateş böceği gibi gezse de Defne'den ufak bir kıvılcım çıkmıyordu artık. İçindeki ateş sönmüş tüm ruhu sonsuz bir karanlıkta hapsolmuştu.
Birkaç gün sonra Murat da eski ilgisiz ve soğuk haline geri dönmüştü zaten. Evet suçluydu ama onun da sabrı ve dirayeti bir yere kadardı sonuçta!
Böyle geçen günlerin ardından bir gün öğlen saatlerinde Defne'nin telefonuna sevgili kocasından(!) bir mesaj geldi.
" Hazırlan. Bu akşam yemeğe çıkacağız."
Çok romantik! Defne mesaja baktı bir süre. Aslında bu mesaja 'sen ye ben gelmiyorum' yazabilirdi ama onun da kocasıyla konuşmak istediği şeyler vardı. Belki bu ortam konuşmak için de güzel bir fırsat olabilirdi. Bu evliliği bitirmek isteyecekti genç kız; ne olursa olsun bitmeliydi artık! Eğer anlaşmaya göre devam edeceklerse o zaman ayrı evlerde mümkünse kocasının yüzünü görmeyeceği uzak bir şehre taşınmayı planlıyordu.
Kocasına olumlu cevap verdiği kısa mesajı yazdıktan sonra derin bir nefes aldı genç kız. Bu gece çok güzel olmalıydı. Öyle güzel olmalıydı ki, Murat arkasından günlerce ağlamalıydı. Hafızasında hep bu geceki güzelliği ile kalmalıydı Defne. Yıllar boyunca hatırladığında yüreği sızlamalıydı genç adamın.
Hemen hazırlıklara başladı. Önce güzel bir duşun vücuduna vereceği zindelikten faydalanmak için banyoya girdi. Duşunu aldıktan sonra bir süre kıyafet dolabının önünde bir matematik problemine bakan profesör gibi düşünmeye başladı. Aslında dar bir kot ve onun üzerine de göbeğini açıkta bırakan mini bir bluz giymek istiyordu. Ama nedense o kadar iddialı giyinme düşüncesi hoşuna gitmedi sonra. Yani Murat'ı sinir etmek için de kendini bu kadar sergilemesine gerek yoktu sanırım. Turkuaz rengin üzerine kahverengi otantik işlemeleri olan parlak tafta kumaşlı hafif abiye elbisesini yatağın üzerine koydu. İşte bu elbise kocasının gönlünü fethetmek için idealdi! Sonra hafif bir makyaj ve doğal bukleli bir topuzla şeklini şemailini toparladı. Günlerdir ilk defa aynada kendine baktığında görüntüsünden keyif almıştı. Bir kadına en iyi gelen ilaç intikam duygusundan aldığı güç ve destekti hiç şüphesiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portakal Kokulu Kız !!! Kitap Oldu !!!
Humor!!!Watty's 2016 - Gizli Cevherler Ödülü!!!! " Tiyatronu oynadın. Şimdi eserinden memnun bir şekilde odana gidebilirsin sanırım." Öfkeli haline inat gayet sakin ve kibardı adam. Az önceki sinir boşalmasının da bunda bir etkisi olabilirdi tabi. İ...