Sessizlik masanın ortasına oturmuştu . Tek ses , çatalın tabağa sürtünüşü ve Harry'nin telefonun ekranına çarpan tırnağının çıkarttığı tık tıklardı . Her şey o kadar normalmiş gibi görünüyordu ki , ona baktığımda . Ara sıra başını telefondan kaldırıyor , onu izlediğimi görüyor ve tabağımın bitip bitmediğini kontrol ediyordu .
Tamam , şimdi onu ciddiye alıyordum işte.
Birkaç tavuğu çatalla didik didik ettikten sonra ağzıma götürdüm . Harry -telefonunda her ne bok varsa artık - sonunda başını ekrandan kaldırdı .
...Saçları hareketlendi , çıplak omuzlarına sürtündü , çatalı eline aldı ve bakışlarını ekrandan çekmeden marulları ağzına itti . Gözlerimi dövmelerinden , uzun parmaklarından ve göğsünde ki kuşlardan alamıyordum . Onda incelemem gereken o kadar çok şey vardı ki ... Bir şeyler kolay kolay ilgimi çekmezdi . Yani mesela , eğer gerçekten sizinle ilgilenmemi istiyorsanız , bunun için vücudunuza led aydınlatmalar takmanız falan gerekir ama ne vardı ki , Harry bunların hiçbirini yapmamıştı .
Birden başını kaldırdı . Göz göze geldik. Dudakları kenara doğru kıvrıldıkça ben altta kalmamak , en azından yaptığım şeyin üstünü örtmek için somurttum .
'' Gerçekten , böyle olmamı sorun etmediğinden emin misin ? ''
'' Nasıl ? ''
Ona dik dik baktım .
'' Üstsüz ? ''
'' Elbette , eminim .''
Dudakları daha da çok kıvrılırken birbirine bastırdı. Lanet olsun , ne vardı yani ? Sanat eserleri incelenmek için vardı . Evet aptal , sadece sanat eserleri ...
'' Beğendin mi ? ''
Ah demek sohbet falan edebiliyordu. Gerçi etse de ben pek meraklı değildim ama nezaketen o telefona gömülmeye bilirdi , değil mi ?
'' Ne ? ''
İşaret parmağını göğüs kafesinin üzerinde gezdirdi . Tırnakları tenine sürtündü .
'' Ah , evet...Güzel kuşlar .''
Gülümseyerek telefona geri döndü. Benimle oynuyor muydu yani ? Sanki vereceğim sorudan çok , önemli olan bunu sorması ve tenine sürtünen tırnaklarına olan bakışım mıydı ?
Çatalı kenara bırakıp ayağa kalktım . Harry başını kaldırdı .
'' Bitirmedin Louis. ''
'' Bu kadarı yeterli.''
'' İyi hissettiğine emin misin ? ''
Kapıya doğru yürümek üzereyken ona döndüm. Yine o lanet , ay sembollü yüzüğünü dudaklarına sürtüyor ve ne diyeceğimi bekliyordu .
İyi hissetmek mi ?
'' Evet.''
Bu bir gerçekti. İlk defa bu nefret edilesi soruya doğru bir cevap veriyordum ama bu doğru cevap aynı zamanda yarımdı . İyi hissettiğim kadar da kötü hissediyorum .
Bir gün bu evde tek kalacağımdan emindim ve o günün dün olduğunu düşünerek Dase Colleman gibilerine katlanmaktansa bununla yüzleşmenin daha katlanılabilir olduğunu düşünerek gelmiştim . Oysa Harold , yeni annemin oğlu , bir hediye paketi gibi hayatıma dahil olmuştu . Kapımın önünde duruyordu ama içeri almalı mıydım ? Ne kadar benim olacaktı ? Bana kim , neden göndermişti ve eninde sonunda yine kalacak olan ben miydim ? Tüm bu sorularla bu kadar kötü hissederken ama nasıl aynı zamanda iyi hissedebilirim ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette and Ring | ls.
Fanfiction" Uzun sigaraları severim. " " Yüzükleri severim ." " Sana sigara alabilirim . " " Sana yüzük alabilirim. " " Sadece yanımda da kalabilirsin ? " " Kalırsam bana sigara alacağına söz verebilir misin ? "