Cœur de Pirate -Somnambule 🖤
Canterbury'nin yorgun , eski ve buna rağmen dinginlik hissi uyandıran bu tarihi sokaklarını hiç bu kadar hızlı keşfetmemiştim.Gün ağarmıştı ve ben bütün kestirme yolları kullanıyordum.
Sonunda , sonunda sokağın başında soluk sarı evin çatısını gördüğümde adımlarım yavaşladı ve aniden durdum. Ardından şöyle bir üstüme başıma baktım. Darmadağındım , muhtemelen yüzüm çökmüş durumdaydı ve bakılacak bir halimde yoktu.
Haklıydı.
Yine de o eve gidecek ve onu görecektim. William olmak ya da olmamak , umrumda değildi. Her ikisinin de onu görmek için yanıp tutuştuğunu , can çekiştiğini biliyordum.
Salondan bahçeye açılan kapıdan girmeyi planladığım için evin arka kapısından bahçeye girdim.Tam salona doğru ilerleyecektim ki cam kapının ardında Niall'ın telaşla vir ileri bir geri yürüdüğünü gördüm. Kalbim yerinden çıkacakmışcasına atıyordu.
Ona bir şey mi olmuştu ? Iyi miydi ?
Telaşlı bir giriş yapacaktım ki Niall 'ın yanında Eliott 'ı görmemle olduğum yerde kaldım ve geri geri yürüyerek salıncağın yanında ki tesbih ağacına hızla yaslandım. Öyle ki kafama birkaç tespih ağacı meyvesi düştü.Zaten ölmeye yüz tutmuştu ve bu havalara dayanacak gücü kalmamıştı.
Elbette ki ilk atılan Niall oldu.
"Artık bunu yapmasına izin vermeyeceğim.Onun için bir şeyler yapmalıyız. Benim üzmeye kıyamadığım Harry'mi nasıl böyle kolay bırakabilir ?"
Bırakmak mı ?
Bırakmak ?
İntihar düşüncesi sayesinde birçok insan karanlık geceden sağ çıkarken ne cüretti ki ben intihara böylesine gönüllü olacaktım ?
"Onun için hiçbir şey yapamazsınız."
Demek Frank'te oradaydı .
"Nedenmiş ?"
Ve ah , Stella.
"Onu o lanet odadan dışarı çıkarabilirsek her şey çözülecek , sadece konuşmalıyız. Kendini o odada tutmaya devam ederse hiçbir şey yapamayız evet ama onunla konuşabilirsek-"
"Ne diyeceksin ? O seninle konuşmak mı istiyor sanıyorsun Stella ? Üzgünüm ama ne yaparsa yapsın şuan ihtiyacı olan tek kişi yine o . "
Eliott alayla güldü.
"Onun kimseye ihtiyacı yok. O piç kurusu kim ki yeri doldurulamasın ? "
"Seni lanet olasıca ! Sadece Harry 'nin gözünden bakamaz mısın ?"
"Budalalığı kes Frank. Romantik bir film çekmiyoruz.Hatanın nerede olduğunu en başından beri biliyordunuz. Onun gibi muazzam birisi nasıl Louis ile olabilirdi ki ? O Harry gibi bir güzelliği asla hak edemeyecek."
Kollarımı sıvazlamam ve büyük adımlarla - ah tanrım , belki de boyumdan büyük adımlarla - salonun aralık kapısından içeri girdim ve o pezevenk sümsük herifin ağzının ortasına yumruğumu geçirdim. Kafam halen kıyaktı , biliyorum. Biliyorum , tamam , biliyorum . Bana bir tane indirse o kaslarının her zerresinde ki titreşimini suratımda hissederdim fakat umrumda mıydı ki ? Asla ama asla ona tek yumruk indirmeden rahatlamazdım.
Stella'nın çığlığını işittim ve Frank 'in umrunda değildi.O gevşeğe vurmam belli ki işine geliyordu. Salonun zeminine yapışmıs derin derin soluyordum. Stella kollarıma yapışmıştı ve belli ki Eliott'ın dudağı dişlerinin esiri olmuştu . Ağzının kenarından akan kanı elinin tersiyle silerken ağız dolusu küfrediyordu ve yine aynı şeyi duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette and Ring | ls.
Fanfiction" Uzun sigaraları severim. " " Yüzükleri severim ." " Sana sigara alabilirim . " " Sana yüzük alabilirim. " " Sadece yanımda da kalabilirsin ? " " Kalırsam bana sigara alacağına söz verebilir misin ? "