Her şey çok zor olmuştu.
Her zaman her şey , olması gerekenden bir tık zor oluyordu.
Zayn , bu herkes için geçerli miydi gerçekten bilmiyordu. Bunu bilmesinin de bir önemi yoktu çünkü kendi dünyasında bunu bilmek hiçbir şeyi değiştirmeyecekti.
Onu arabaya bindirmek , Hana 'nın ona gönderdiği konumu bulmak , anahtarı Liam'dan almaya çalışmak ve sonunda onu bu büyük , beyaz ve tahmin edilemez derecedeki yumuşak koltuğa oturtabilmek gerçekten emek istiyordu.
Ancak dediği gibi bir tık daha zordu her şey olması gerekenden.
Sessizlik.
Şu ölüm sessizliği ve ne yapacağını bilememenin verdiği o garip ağırlık onu gerçekten zorlamıştı.
Liam ona dokunmaya çalışırken onu arabaya bindirip kemerini takabilmişti ama sonrasında ciddi bir sessizliğe bürünmüştü. Pencereden süzülen serin havanın zihnini berraklaştırdığını ve bu yüzden Liam'ın sessizleştiğini düşünmüştü Zayn.
Bu ölüm sessizliğini kırması gerekiyor muydu ? Kırması gerekiyorsa bile ne demeliydi ? Neden burada olduğunu nasıl anlatacaktı ?
Ve pek tabii yanılmıştı.
O asla kendine gelmemişti. Sonunda Liam 'ın evine vardıklarında onu arabadan indirmiş ve kapıya yaslanmasını sağlayarak anahtarı istemişti.
"Vermeyeceğim."
" Neden ama ? "
"Hani evime gelmek istemiyordun ya .."
"Evet Liam , istemiyordum. "
" İşte o yüzden vermiyorum. Ben gurursuz ve onursuzum değil mi ? Söyle , öylesin de."
Ne demeliydi ? Anahtarı vermesi için ne cevap vermesi gerekiyordu ?
"Vermeyeceğim , bana öyle bakma."
"- Kirpiklerin güzel diye vereceğimi sanıyorsun değil mi ? Söyle , evet de ."
" Liam.."
Bu tını , beklentiyle ışığın altında canlanan o bal rengi gözlerini Zayn'in gözlerine dikmesine sebep olmuştu.
" Aksine evine gelerek gurursuz olmaktan korktum. Gurursuz falan değilsin , zırvalamayı kes ve anahtarı ver. "
İkna olmuştu , evet.
Şimdi de koltukta yayvan bir şekilde oturup başını arkaya yaslarken gözlerini ondan ayırmıyordu. Bu bir süre devam etti. Yine o ölüm sessizliği çökmüştü odaya ve Zayn o bakışların altında ne yapacağını bilmiyordu.
Çünkü o bakışların ne anlama geldiğini kestiremiyordu , sadece dirseklerini dizlerine yaslayarak ellerinde ki dövmelerini inceliyormuş gibi yapabiliyordu.Ürkütücü bir düşünce gibi gelse de kendisine , o bakışların özlem barındırdığını söyleyebilirdi fakat ürkütücü yanı şuydu ki daha önce gördüğü özlem dolu bakışlar gibi hissettirmiyordu.
Eliott'un gözleri belirdi sanki dövmelerinin arasında. Özlem doluydu. Ah bir de tutku vardı . Biliyordu ki bedenleri kavuştuğu anda Eliott'un gözlerinde ki o özlem dinecek ve yerini büyük bir rahatlama ve kibir kaplayacaktı. O her ne kadar gizlemeye çalışsada Zayn bunu görüyordu.
Ürkerek Liam'ın asla üstünden çekmediği gözlerine yan bir bakış attı.
Evet , onun da gözlerinde belirgin bir özlem vardı . Ancak bu farklı duruyordu çünkü Zayn bu kez ne yaparsa yapsın o özlemi bastıramayacak gibi hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette and Ring | ls.
Fanfic" Uzun sigaraları severim. " " Yüzükleri severim ." " Sana sigara alabilirim . " " Sana yüzük alabilirim. " " Sadece yanımda da kalabilirsin ? " " Kalırsam bana sigara alacağına söz verebilir misin ? "