Büşranur için. İyi okumalar.
Günümüzün en güzel saatlerini - günbatımını - Nicholas Kent 'te çimleri ezen yine çim renginde ki ağır tahta banklarda oturarak geçiriyorduk. Niall her zaman ki gibi bize mini konser verirken Frank ona eşlik ediyordu.
Diyorum ki, o kadar hoş görünüyorsun ki benim ol istiyorum
Ah, 4,5,6 çabuk ol ve zevk için hazırlan
Şimdi bu paraya ihtiyacın yok
Bu şekilde baktığında, var mı tatlım
?"Yani ?" Dedi Harry benden bir açıklama bekler gibi . Yani gözleri diyordu ki : "Bu söylediklerinin farkında mısın , beyinsiz ? Söylemlerin , inandırıcılığın ucundan tutmaz ."
Ve bende ona bakarak diyordum ki - hayır hiçbir şey söyleyemiyordum. Ne söyleyebilirim diye düşünüyordum.
" Ne yani ? " diyebildim sonunda.
"Yani sen yolda yürürken bir araba hızla yanından geçerek üzerine çamur sıçrattı . Sonra o çocuk seni gördü ve seni evine çağırdı . Sonra sana pantolonunu verdi ve -"
"İsmi o kadar da zor değil ; Arthur ."
"Her neyse , kesme . Diyordum ki çocuk sana pantolonunu verdi ve sende üzerini değiştirdin . Sonra beni aradın ."
"Evet" dedim heyecanla.
"Aynen öyle oldu ."
Harry 'nin o günışığında cam yeşiline dönen gözleri Niall 'ın tellerin üzerinde gezinen ellerinde takılı kaldı bir süre.
Pekala seni benimle beraber evde görebilirdim
Ama sen başka bir adamlaydın, evet!
Biliyorum,Şarkı sözleri duruma uygun olmasa da içimi ürpertiyordu. Harry sonunda döndü ve gözlerime baktı. Söyleyeceklerini düşündüğünün farkındaydım.
Söyleyecek çok şeyimiz yoktu
Yakanı kurtarmana izin vermeden önce, evet
Dedim ki, sevgilim olacak mısın ?"Pekala Louis , bana söyler misin okulun tam aksi yönünde ne işin vardı ?"
Sıçtım , dedim. Hakikaten sıçtın.
"Seni sorguya çekmek gibi bir niyetim yoktu . Sadece orada olman gayet garip ."
"Ben .. uh"
"Hey !" Dedi Niall .
" Bana istek parçanızı söyleyin . "
Hala günışığında cam gibi görünen iki keskin yeşile bakıyordum çünkü bakışları etraftaki her şeyi bir yana atıverir gibiydi. Ağzımdan çıkan sözcüğü havada kapacak gibiydi ama ben dedim ki -
"St. Martin'e gitmiştim."
Harry kaşlarını kaldırdı , keskin iki yeşilini üzerimden çekti ve başını sallayarak önüne döndü.
"Pekala " dedi ardından.
"Çocuk neden tekrar arıyor ?"
"Cidden" dedim sonunda biraz huysuzlukla .
"Sorguya çekmek istemediğinden emin miyiz ?"
Dudağını dişleyerek yine o yeşilleri gözlerime dikti ve sonra Niall 'ı izlemeye devam etti.
Normal zamanlarda o bana baktığında böyle hissetmezdim , kötü gibi . Onun dışında kim bana baksa hissettiğim o garip hissi - örn. uzaylılar tarafından çoktan keşfedilmişiz de bizim doğalarına aykırı hallerimizi izliyorlarmış gibi - o beni ne zaman izlese hissetmez oluyordum. Sanki onun beni izlemesi , yıllardır tuhaf bir şekilde arzulamak isteyipte arzulayamadığım her şeyin aksiydi. Onun beni izlemesi , yaşamam için elle tutulur bir neden olabilirdi. Onun beni izlemesi , dünyayı bu boktan düzenden kurtarmak gibi güzel bir amaçta olabilirdi . Eh , ondan bir farkı yoktu ya . Öyle ki o bana baktığında ben dünyanın o boktan düzeninin dışında huzurlu ve tek elemanlı bir kümede oluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette and Ring | ls.
Fanfiction" Uzun sigaraları severim. " " Yüzükleri severim ." " Sana sigara alabilirim . " " Sana yüzük alabilirim. " " Sadece yanımda da kalabilirsin ? " " Kalırsam bana sigara alacağına söz verebilir misin ? "