Medyada tatlı bir şarkı. Dönüş içinse uygun bir bölüm olduğuna inanıyorum sevgiler 💜 x.
Bulantı
Bulanık
Bulanık bir siyahlık . Asla , asla bir yıldız yok , ayı göremiyorum. Ah canımın içi , güzel ay .
Ben zihnimde bulanık düşüncelerle sokaklarda onu ararken - ah , sanki sağa sapsam semada ayı göreceğim de - gökyüzü beyaz tenli bir kadının ağır ağır askısını düşürüşü gibi aklanıyordu. Hayır . Hayır , şimdi kurşuni bir renge bürünmüştü. Kasvetli ve soğuk . Evet , sema aydan yoksundu , artık bir kadın bana ne kadar çekici geliyorsa içimi o kadar ısıtmaktaydı işte .Ay nerede öyleyse , diye sordum bir evin bahçesinde ki köpeğe . Aptal aptal bana bakıyordu.
"İtler geceleri şarkı söylerlermiş. Bak , bana öyle bir şarkı söyle ki bütün , bütün acılarımı unutayım. Neden buradayım diye sormayayım."Demirleri sarsmaya başladım ama aptal aptal bana bakıyordu işte. Hava aydınlanıyor muydu yoksa ? Gece aklanıyordu ve artık şarkı söyleyemez miydi ? Hiç değilse nakaratı ?
"Söyle " dedim öfkeyle.
"Öyle bir şarkı söyle ki .. En tatlı anılarımı tekrar tekrar yaşayayım. Üstüme yapışan bu acılı kaderin kederini unutmak istiyorum anla işte .."
Sesim sonlara doğru bir fısıltı gibiydi artık. Söyleyeceği yok derken birden bir ses işittim. Tatlı bir sesti bu. Yavaş yavaş mırıldanıyordu. Heyecanla etrafımda döndüm ancak kimseyi göremiyordum.
Bulantı.
Midem bulanıyordu.
O kadar güzel geliyordu ki bu şarkı bana o an.
Dayanamadım .
Demirlerin ardından bana aptal aptal bakan süs köpeğinin önüne midemde ne varsa çıkarttım.
Oh , ve şarkı bitti.
Ben bittim. Kafamı kaldıramıyordum. Eninde sonunda başımı kaldırdığımda köpeğin arkasında ki neredeyse çıplak kızı gördüm. Elinde bir şarap bardağı tutuyordu ve askısı gerçekten de omzundan düşmek için can atar gibiydi.
"Bana böyle mi teşekkür ediyorsunuz bayım ? "
Öfkeyle bal rengi saçlarını arkaya attı.
"Halbuki köpeğime şarkı söylemesi için yalvarırken hiçte böyle görünmüyordunuz."
"Hayır hayır " deyiverdim utançla.
"En sevdiğim şarkılardan biridir Bye . Kesinlikle sesiniz olağanüstüydü hanımefendi. İçimde ki bütün acıyı kusmamı sağladınız."
Ağır ağır şarabını içti.
"Peki " dedi diliyle dudağında ki kırmızılığı yalarken.
"Magma'dan özür dile."
Köpeğe bakarak tekrar önünde hafifçe eğildim. Bu neydi lan ?
"Üzgünüm , beni affedin , iyi geceler."
"Bir dakika . Bu şarkının karşılığında sen ne yapacaksın ? Üstelik evimin önüne kustun bücür . "
"Ne ? "
Adeta çığlık atar gibiydim.
"Hiçbir şey yapmayacağım. Bu saatte bahçede şarapla gezip ardından bana şarkı söyleyen sizdiniz."
"Köpeğime içli içli yalvaranda sendin."
"Bak , ben sevgilim yanına bile gidemiyorum " dedim öfkeyle. Demirlere yaklaşmıştım bu kez.
"Ona hiçbir faydamın dokunacağına zerre inancım kalmadığından öylece sokaklarda geziniyorum. Yarın onun Louis 'si olarak mı uyanırım , kim bilir ? Ama şuan ne bok olduğumu biliyorum. O tatlı yüzünü , gülüşünü görmeyi o kadar isterdim ki ! "
Canım yanıyordu.
Artık avaz avaz bağırıyordum.
"Olmak zorunda olduğumuz kişileri yok edip sadece Louis ve Harry olmayı o kadar isterdim ki ! "
Birden köpek havlamaya başladı ve şarabın soğuk sert tokadını yüzümün orta yerinde , tam ortasında hissettim.
Tadını alabiliyordum artık. Gözlerimi ovaladım. Kız eğilip köpeğinin başını sıvazladı.
"Sakin ol Magma "
Ardından İtalyanca bir şeyler mırıldandı ve kaşları çatık bir sekilde o da demirlere yaklaştı.
"Bir kez daha Magma ' mı korkutacak olma , seni uyarıyorum. Zira bu tatlı sohbetimizin sonu acıklı biter."
Şarabını suratıma fırlatmıştı ! Her ne kadar kalite koksa da (!) neresi tatlıydı şu sohbetin ?
" Birinin bir şeyiysen ona bir faydan dokunabilir aptal . Bir yerlerde seni bekliyorsa burada ne arıyorsun ? Olmak zorunda olduğunuz mu ? Birbirinizi seviyorsanız neyin zorundalığı altında ezilebilirsin ki böyle ? Neden herkese haddini bildirmiyorsun seni aptal ?! Ya biricik sevgilin de bir yerlerde seni bekliyorsa ? "
"H - harmonie . "
"Harmonie ? Bilmiyorum. Harry ya da Harmonie. Her neyse .. En azından birine sahipsin . Oh , pardon sahip olduğuna emin miyiz ? "
Emin miydik ?
"Her kimsen onu sevdiğin belli Louis. Git ve onu bırakma !"
Aniden titredim. Bu içsel bir sarsılmaydı belki de . Bu kez acıma korku da karışmıştı ve büyük oranda heyecan.
O bir yerdeydi , ben bir yerde .
Belki de bana ihtiyacı vardı ?
William olsam bile mi ?
"Bye " dedim arkamı dönerken. Hızla koşacaktım ki "kaba" dediğini işittim.
"Oh , pardon , adın neydi ?" dedim hafifçe dönüp yüzünde ki minik hatları incelerken. Kızgın kızgın mırıldandı.
"Marcella"
"Teşekkür ederim Marcella . Senin için yapabileceğim bir şey var mı ?"
Hüzünle bana baktı.
"Hayır , sizin gibiler benim için bir şey yapamazlar. Gidebilirsiniz bayım."
Bunu asıl kabalık olarak algılayarak arkamı döndüm ve kafa karışıklığı içinde birkaç küçük adım attım. Ne de olsa bu gururumu incitmiş bir cümleydi ve bir cevap vermeyecek miydim ?
Durdum ve ne diyebileceğimi düşündüm fakat tam arkamı dönerken onun köpeğine fısıldayışını işittim.
"Keşke bende onlar gibi sevebilseydim Magma . Keşke senin Magnussa 'yı sevebildiğin gibi sevebilseydim. Yarın onu görmek istersin değil mi ? "
Köpek heyecanla ciyakladı.
Cevap verecektim , evet .
Ancak başka bir zaman.
Zıra sevgilim başka bir yerde , ben başka bir yerdeydim. William olsam dahi , bu bendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette and Ring | ls.
Fanfiction" Uzun sigaraları severim. " " Yüzükleri severim ." " Sana sigara alabilirim . " " Sana yüzük alabilirim. " " Sadece yanımda da kalabilirsin ? " " Kalırsam bana sigara alacağına söz verebilir misin ? "