@dudkurusu ve @aistriu 'ya teşekkürler.
Tamı tamına 5 saat geçmişti ve ben ... Üzgünüm , ahmaklığı usta bir zanaata dönüştüren ben bütün bu 5 saati iki kişiyle geçirmiştim.
Harry , Goethe , Harry , Goethe , Harry , Harry , Harry..
Her neyse ya.
Anlamışsındır nasıl biri olduğumu zaten. Biraz aptallıkta var tabi ama yine de bunu es geçerek bir araştırma yapmaya karar verdim. Bir bilimsel çalışmanın ilk aşaması ; problemi belirlemekti.
Soru : Aşık olduğunu nasıl anlarsın ?
İkinci aşama ; gözlem.
Bir süre sövmüştüm bunun üzerine. Normal zamanlarda gayet sessiz , melankolik , drama kraliçesinin tekiyimdir . Agresif olduğum ve bunu dışa vurduğum nadir günlerden birindeydik ve tamam , dürüstlük istiyorsan eğer ... Nedeni büyük ihtimalle sabahın köründe , günün en güzel anında Niall denen şerefsizin kapıyı çalması ve
"Harry , seni küçük velet , sınavın olduğunu duydum . Bil bakalım kim sana soruları getirdi ? "
Soruları çalsa böbürlenmesine mantıklı bir açıklama bulacaktım ama yaptığı şey her sınavdan sonra soruları aklına not etmek ve diğer sene için bunları saklamaktı. Alt sınıflara sattığı için ticaret zekasını takdir ediyordum ama ne vardı da Harry 'e bu sorular beleşe geliyordu ?
Kıskanç ve uyuzun tekiyim , evet.
Şimdi gözlem gibi bir saçmalığa da sövmem gayet normaldi çünkü hadi ama , büyük bir çığır açarak aşamalara uyuyorum (plan kelimesini bile sadece mecaz anlamda kullanırım ) ve bir bilimsel çalışma yapmaya kalkıyorum ancak ikinci aşamada saçmalığın daniskası ile karşılaşıyorum.
Problemi mi gözleyeceğim ? Harry'i mi ? Yoksa ilişkimizi mi ? Ya da sadece iq seviyesi yüzünden mağdur duruma düşen kendimi mi gözlemleyecektim ?
Belki de gözlem kısmını Harry gelene kadar ertelemeliydim. Bu yüzden bende internette gezinip anonim insanların bu konu hakkındaki saçma yorumlarını okudum.
"Aşık olmak bağımlılıktır."
Buna götümle güldüm çünkü ironikti , çelişkiliydi. Adam aynı zamanda aşkın tek bir kişiye adanmış olduğunu söylüyordu. Aptallığını anonim olarak gizlemesi hayli normaldi yani . Eğer tekse ve aşk bağımlılıksa , ben aynı anda Harry'e , sigaraya , iskambil kağıtlarına , kalemlere ve zeytine aşıktım.
Harry 'e aşık olmak.
Bunu zihnimde tartma zahmetine giriyorsam kabul etmiş olabilir miydim ?
Bu kısımdan sonrası tırnaklarımı yemeye kalmıştı. Bir süre daha budala anonimlerin aşk hakkında ki yorumlarını okumaya çalıştım fakat katlanılmayacak türdendi . Bu yüzden neden bilimsel araştırmamda kutup yıldızlarından destek almıyorum diye düşünmeye başladım. Goethe'nin kapısını çaldım önce . Kaç gündür aklımı yiyerek bitiren o değil miydi ? Şimdi bana yardım edecekti o zaman .
''Yanıltıcı ruhlar mı bu yörede uçuşuyor, yoksa kalbimdeki sıcak ilâhi hayalgücü mü, bana çepçevre her şeyi cennet gibi yapıyor, bilmiyorum. ''
Ancak anladım ki Goethe edebiyata tutkuluydu . Anladım ki Goethe edebiyata olan bu tutkusunu bir aşkla değil , yaşamaya olan bağlılığıyla besliyordu . Kabul etmek gerekiyor , azgın devlerden birisi de bu tutkusuydu . Hayatı boyunca o devi beslemeye çalıştı . Aşıkta oldu , birçok dilde seni seviyorum da diyebiliyordu , birçok insanın dilinden anlıyordu ama hiçbirisi bu devi doyurmamıştı . Bunalıma giren Goethe kapıyı açtığında darmadağındı . '' Üzgünüm '' dedi bana . İçeriden Yunan Tanrılarının sesleri geliyordu. Olaylar çok fazla karışıktı anlaşılan . Elini gelişi güzel salladı . '' Budalalarla olan yoğun bir toplantıdayım. Beni boğazlamak üzereler ve sen bana aşkın ne olduğunu mu soruyorsun ? '' dedi. Haklıydı , o fazla yoğun bir adamdı . Cevap veremezdim çünkü yine de kapısını çaldığım için pişman değildim . '' Sende hala insanların kitaplığında yer alıyorsun . Unutulmamanın bedeli de budur işte .''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette and Ring | ls.
Fanfiction" Uzun sigaraları severim. " " Yüzükleri severim ." " Sana sigara alabilirim . " " Sana yüzük alabilirim. " " Sadece yanımda da kalabilirsin ? " " Kalırsam bana sigara alacağına söz verebilir misin ? "