18

817 105 13
                                    

" Bu sana nasıl hissettiriyor ?"

" Dokunuşların mı ?"

Harry verdiğim cevapla sessizce güldü. Gözlerinde ki utangaçlığı görüyorum fakat bunun aslında sadece görünüşte olduğunu da biliyordum.

"Hayır " dedi yeşil gözlerini aramızda az bir mesafe kalana dek yaklaşıp iyice büyüttüğünde. Parmakları kadehi tutan bileğimi sarıyordu.

" Buradaki tek homo çiftiz. "

Farkında olmadan etrafa göz gezdirdim. Olduğumuz dans pistinin ilerisinde beyaz deri koltuklarda oturan Niall , Stella , Chrissy , Frank ve tanımadığım bir kaç kişiyi gördüm . Hararetli bir şekilde konuşan Niall 'ı dinliyorlardı .  Onlardan tamamen kopuk bir şekilde köşede birasını yudumlayan Eliott ile göz göze geldim. İlk defa bakışlarını kaçırmış , bira şişesini daha sıkı sarmıştı.

" Bu bana neden bir şey hissettirmeli ki ? Sen ve ben , yan yanayız Harold."

Kadehi masaya bırakıp bar sehpasına yaslanarak ona yaklaştım. Her geçen dakika içki damarlarımda egemen oluyor ve ben mantığımı kaybederek sessizliğe gömülen her kelimemi cesurca gün yüzüne çıkarabiliyordum.

" Seninleyken başka bir şeyi hissetmek , yaşamın bütün güzelliğini elinin tersiyle itmek olmaz mı ?"

Elini tişörtümün yakasına doğru çıkartarak parmak uçlarıyla tenime dokundu. Tanrım , onun minik her dokunuşu asla sönmeyecek bir saman alevi olabilirdi. Yakıyordu , yanıyordum. Ona dokunmak , onu sarmak için her şeyden vazgeçebilecek gibiydim.

"Bugün konuşkan olmana mı yoksa böyle güzel konuşuyor olmana mı şaşırmalıyım ?"

Güldüm.

" Evet " dedim onu belinden tutup kendime bastırırken. Aramızda ki yalnızca göreceli mesafe olabilirdi.
Daha fazlası olmaması için değişecektim. Onu mutlu edecek , ona Ay'ı vaat edecektim.

" İçmiş olsamda bugün yalnızca dürüstüm."

Parmakları bu sefer çenemde ki hafif sakallarda gezindiğinde tebessüm etti. Gamzesini öpmek , parmaklarımı saçlarının arasına geçirmek istiyordum.

Ay ve dünya bu kadardı işte. Parmaklarım ve onun tebessümü arasında ki mesafe kadar.

" Artık herkes bizi biliyor. Anlamış olmalılar ."

"Eliott 'ın hala anlamak istediğinden emin değilim."

Başını iki yana salladı.

" Gerçekten etkilenmediğim , beni o türlü etkilemeyen hiç kimseye karşılık vermem. Bu onun hatası. Onu üzecek hiçbir şey yapmadım Lou."

"Biliyorum. Biliyorum bebeğim. Bunu atlatacaktır."

Alnını alnıma yaslayarak gözlerini kapattı. Başımı kaldırarak kirpiklerini öptüm.

" Louis , karmaya göre onu üzersek , bizde üzülür müyüz ? "

" Bizde defalarca üzüldük Harold . Sence bize bunu yapanlar da bizim kadar üzülmüş müdür ?"

Gözleri uzaklara daldı. Yine konu aynı yere çıkmıştı. Bu defteri açmamalıydım.

" Sone 18 'i bilir misin ?"

Dalan gözlerinin nedeni olduğum gibi onu gülümsetmek istedim . Göz altlarını okşadım. Bir şey bulmuş gibi heyecanla gülümsedi.

" Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer?
Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın:
Taze tomurcukları sert rüzgarlar örseler,
Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın"

 Cigarette and Ring  | ls.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin