" Bu sana nasıl hissettiriyor ?"
" Dokunuşların mı ?"
Harry verdiğim cevapla sessizce güldü. Gözlerinde ki utangaçlığı görüyorum fakat bunun aslında sadece görünüşte olduğunu da biliyordum.
"Hayır " dedi yeşil gözlerini aramızda az bir mesafe kalana dek yaklaşıp iyice büyüttüğünde. Parmakları kadehi tutan bileğimi sarıyordu.
" Buradaki tek homo çiftiz. "
Farkında olmadan etrafa göz gezdirdim. Olduğumuz dans pistinin ilerisinde beyaz deri koltuklarda oturan Niall , Stella , Chrissy , Frank ve tanımadığım bir kaç kişiyi gördüm . Hararetli bir şekilde konuşan Niall 'ı dinliyorlardı . Onlardan tamamen kopuk bir şekilde köşede birasını yudumlayan Eliott ile göz göze geldim. İlk defa bakışlarını kaçırmış , bira şişesini daha sıkı sarmıştı.
" Bu bana neden bir şey hissettirmeli ki ? Sen ve ben , yan yanayız Harold."
Kadehi masaya bırakıp bar sehpasına yaslanarak ona yaklaştım. Her geçen dakika içki damarlarımda egemen oluyor ve ben mantığımı kaybederek sessizliğe gömülen her kelimemi cesurca gün yüzüne çıkarabiliyordum.
" Seninleyken başka bir şeyi hissetmek , yaşamın bütün güzelliğini elinin tersiyle itmek olmaz mı ?"
Elini tişörtümün yakasına doğru çıkartarak parmak uçlarıyla tenime dokundu. Tanrım , onun minik her dokunuşu asla sönmeyecek bir saman alevi olabilirdi. Yakıyordu , yanıyordum. Ona dokunmak , onu sarmak için her şeyden vazgeçebilecek gibiydim.
"Bugün konuşkan olmana mı yoksa böyle güzel konuşuyor olmana mı şaşırmalıyım ?"
Güldüm.
" Evet " dedim onu belinden tutup kendime bastırırken. Aramızda ki yalnızca göreceli mesafe olabilirdi.
Daha fazlası olmaması için değişecektim. Onu mutlu edecek , ona Ay'ı vaat edecektim." İçmiş olsamda bugün yalnızca dürüstüm."
Parmakları bu sefer çenemde ki hafif sakallarda gezindiğinde tebessüm etti. Gamzesini öpmek , parmaklarımı saçlarının arasına geçirmek istiyordum.
Ay ve dünya bu kadardı işte. Parmaklarım ve onun tebessümü arasında ki mesafe kadar.
" Artık herkes bizi biliyor. Anlamış olmalılar ."
"Eliott 'ın hala anlamak istediğinden emin değilim."
Başını iki yana salladı.
" Gerçekten etkilenmediğim , beni o türlü etkilemeyen hiç kimseye karşılık vermem. Bu onun hatası. Onu üzecek hiçbir şey yapmadım Lou."
"Biliyorum. Biliyorum bebeğim. Bunu atlatacaktır."
Alnını alnıma yaslayarak gözlerini kapattı. Başımı kaldırarak kirpiklerini öptüm.
" Louis , karmaya göre onu üzersek , bizde üzülür müyüz ? "
" Bizde defalarca üzüldük Harold . Sence bize bunu yapanlar da bizim kadar üzülmüş müdür ?"
Gözleri uzaklara daldı. Yine konu aynı yere çıkmıştı. Bu defteri açmamalıydım.
" Sone 18 'i bilir misin ?"
Dalan gözlerinin nedeni olduğum gibi onu gülümsetmek istedim . Göz altlarını okşadım. Bir şey bulmuş gibi heyecanla gülümsedi.
" Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer?
Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın:
Taze tomurcukları sert rüzgarlar örseler,
Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette and Ring | ls.
Fanfic" Uzun sigaraları severim. " " Yüzükleri severim ." " Sana sigara alabilirim . " " Sana yüzük alabilirim. " " Sadece yanımda da kalabilirsin ? " " Kalırsam bana sigara alacağına söz verebilir misin ? "