Pantolon

831 91 53
                                    

Kampüste Harry'i beklerken dördüncü sigaramı içiyordum. Yüzlerce insan etrafımda dönüp duruyor , bense merkezde öylece duruyordum. Sonra fark ettim ki insanlar değil ben dönüyordum. Sorun kahrolası bendeydi. Kalabalık gırtlağımda oturuyor ve elimin tersiyle onu itemiyordum bile.

Buraya gelmek için can attığım söylenemezdi.İşin aslı Harry onunla okula gelmem , hatta derslere girmem konusunda o kadar ısrarcıydı ki . Bu garip. Onlar , yani Harry 'nin arkadaşları birlikte olduğumuzu bilseler dahi onlar dışında kimse bilmiyordu. Sanat tarihi bölümüne başladığım zamanda bu böyle devam edecekti. Bunu ona soracak değildim. Ne demeliydim ki ? Hey Harry , neden insanlara birlikte olduğumuzu duyurmuyoruz ? Hatta sen boynuna Louis madalyonu tak , bende Harry. Ne dersin ?

Hayır hayır , bu katiyen olmaz. Öyle ki ben , onun bunu duyurmak istemediğini ancak imkanı olsa duyurmak isteyeceğini biliyordum. Gözlerinde ki o heyecanlı ifadeden seçebilirdiniz. Kimse sevmediği birine öyle bakmazdı.

Bu derin bir nefes almama neden oldu. Onu düşünüyorum. Yani insanlar gerçekten böyle mi hissediyorlar ? Benim nefret ettiğim şu cins insanlara bile baktıklarında - sahtekarlar mesela - kalp atışları tıpkı şuan olduğu gibi hızlanıyor mu ? Karşılıklı olsa bile ölecekmiş gibi hissediyorlar mı ? Sevdiği kişinin bir sahtekar olduğunu bile bile üstelik.

Hissederler tabi , sahtekar nüfusu kadar aptal nüfusuda mevcut seni gerizekalı.

Ama yine de düşünmeden edemedim. Eğer bunu herkese rahatça söyleyecek olsaydık ne olurdu ? Harry bundan neden çekiniyordu ? Yani , um .. Şu dizilerde ki gibi kötü çocukların onu benzeteceklerinden korkuyor olamazdı değil mi ? Kahretsin , en sevdiğim cevabı şimdi sevmiyorum. Bu konuda bilmiyorum demek can sıkıcı.

Kahkahaları duydum . Binanın merdivenlerinden aşağı gülerek inen Niall'ı gördüğümde ona seslenecek ve Harry 'i soracak oldum ama bu o kadar kısa sürdü ki . Aniden birinin kolumu tutmasıyla irkilerek geri çekildim. O an hiçbir şey karşımda onu görmek kadar korkutamazdı.

"Konuşabilir miyiz ?"

Geri çekilip halen kolumu tutan eline ardından gözlerine şaşkınlıkla baktım. Ne cüretti ? Bir şey söylemek istiyordum . Tek boktan sözcük . Ona bakmak bile canımı acıtmaya yetiyordu.

"Louis .."

Aniden öfkelendim. Kolunu tutarak onu iki binanın arasına çektiğimde açıklama yapmaya çalışıyordu.

"Senin -"

"Neden buradasın ?"

Dudaklarını aralasada söyleyecek bir şeyi yoktu.

"Burada ne işin var ?! "

"Sesini yükseltme."

"Oh , gerçekten mi ? Sesimi yükseltmez ve uslu bir çocuk olursam -"

"William !"

"Bana siktiğimin şu kelimesini kullanma !"

"Gerçekten konuşmalıyız."

Aşağılık ciddi ifadesi umrumda değildi.

"Buradan git " dedim .

"Onun hayatından çık."

" Hayır."

Elimi hemen yanında ki duvara indirdiğimde çıldırmak üzereydim.

"O seni görmeden .. Buradan defol."

"Eğer bunu istiyorsan benimle gelmek zorundasın."

"Ne söyleyeceksen -"

"Hayır . Burada olmaz. Sen benimle gelmeden gitmeyeceğim."

 Cigarette and Ring  | ls.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin