Agnes Chandy tamı tamına manyağın tekiydi. Metroda elimde ki mavi kapaklı dosyayı incelerken bile kadın aklımdan çıkmıyordu. Gitmeden önce son bir iyilik yaparak erkek arkadaşı Paul 'e Agnes ile evlenmesi konusunda tekrar düşünmesini tembihledim. Tamam Mona Lisa'yı seviyorum tamam mı ? Kadın her ne kadar korkunç görünse ve sürekli dedikodu yapsa da daima bana yakın davranmıştı. Açılmam ve gülmem için çabaladığı çok gün olmuştu . Kendime gülmeye başladım. Halbu ki onları mutlu edecek olan bendim.
Hava iyice soğumuştu. Bütün şehir ısınmasını beklerken bahar hiç gelmeyecek gibiydi. Metrodan indiğimde rüzgar çok şiddetliydi. Hayatımda ki en kararsız anlardan birindeydim. İşim erken bitmişti. Tek yaptığım Agnes 'a konuyu kapatacak türden cevaplar vermek ve Mona ile dedikodu yaparken başlarında durmaktı. Stan devamlı , çekiştirdikleri Valencia denen kızın gerçekten içler acısı olduğunu söyleyip durmuştu ve bu gerçekten işe yaramıştı.Sonuç olarak Agnes benim gidecek olmamda her hangi bir sorunun olmadığını Mona'ya anlatmaya çalışmış ve onun için en iyi yerin burası olduğuna karar vermişti.
Vedalardan ölesiye nefret ediyorum ama en azından Mona 'nın ve Monica 'nın beni öpmesine izin vermeliydim. Diğer hastalara sadece iyileşmeleri konusunda iyi dilekler diledim.
Sorun Stan'di. Fazla duygusaldı ve bütün iş arkadaşlarının ahmak olduğunu söyleyerek duygu dolu anlar yaşamıştı. Ahmak olmalarının nedeninin oyunları sevmemeleri olduğunu biliyordum . Gitmeden önce projesinin bir kopya nüshanını dosyalayarak hatıra kalması için vermişti.
Dosyaya sıkıca sarılarak ilerlemeye çalıştım. Şimdiyse kararsızdım çünkü bu rüzgarda Harry ve şu arkadaşları dışarı çıkmamış olmalıydılar. Bir yanım Stella ile karşılaşmak istemiyordu. Diğer yanımsa deli gibi eve gitmem ve varlığımla herkesi rahatsız etmemi söylüyordu. Tamam bir pislik olabiliyorum bazen ama gerçek şuydu ki o postacının Harry'e yaklaşması düşüncesi ve bunu benim evimde yapması ..
Of , benim evimde ya da başka bir yerde.
Kararlılıkla eve doğru yürüdüm. Salonun ışıkları yanıyordu. Anahtarımı zorlukla bulup kapıyı açtığımda gitar sesi duydum. Evet , kesinlikle hala buradalardı. Kapı rüzgarla sertçe kapandığında montumu çıkarıyordum. Gitar sesleri kesildi.
"Ev sahibimizde geldi."
Stella'nın alaylı sesini işittim. Bu kız kesinlikle o gece sarhoş değildi. Resmen onu öpmediğim için beni parçalayacağını falan hissettim.
"Siz devam edin."
Ceketimi asarken Harry koridorun başında göründü. Kollarını göğsünde kenetlemiş başını yere eğerek yanıma doğru yürüdü. Isıtıcı yüzünden yanakları kızarmıştı.
"Hoşgeldin"
Bütün düşüncelerim uçup gitti. Benimde yanaklarım ısıtıcı yüzünden kızaracaktı.
"Merhaba"
Harry omzunu duvara yasladı. Bakışlarını kaçırmaya devam ediyordu.
"Şey , gitmeleri gerektiğini söylemeye çalıştım ama bilirsin.."
Konuşurken dudakları resmen şekilden şekle giriyordu ve öpüştüğümüz anlara sarıp duruyordum.
"Sorun değil Harry . Onlarla tanışmalıyım değil mi ?"
Aniden başını kaldırıp ışıltılı gözlerle gözlerime odaklandı. Ciddi olup olmadığımı sorguluyordu . Tebessümle onun gibi duvara yaslandım.
"Gerçekten mi ? Seni onlarla tanıştırmak isterim ama Stella .. O sorun olmayacak mı ?"
Kıvrımlı dudaklarını inceledim. Umurumda bile değildi. Tek istediğim onun mutlu olması ve yanımda olmasıydı. Çenesini parmaklarımın arasına aldım. Bu evde ki tek cesaretli olan o değildi. Onun gitmemesi için ona dört elle sarılacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette and Ring | ls.
Fanfiction" Uzun sigaraları severim. " " Yüzükleri severim ." " Sana sigara alabilirim . " " Sana yüzük alabilirim. " " Sadece yanımda da kalabilirsin ? " " Kalırsam bana sigara alacağına söz verebilir misin ? "