Neredeydi ?Bir garip tünel mi yoksa şarap fıçısının içinde mi yahut bir miyobun gözünde ?
Kendini bir ordu sanıyordu , etrafında ise var olan bir halk fakat hakikat şuydu ki bir keşiş öylece onu dinliyordu , o kadar .
Yanında yalnızca bir kişi vardı ancak ona sorsan o başlıca bir hükümetti.
"Bana ne dedi biliyor musun ? Nereden bileceksin ki , keşişler her şeyi bilemezler ."
"Ama sakalım var ."
Liam alayla kaşlarını çattı .
"Bu bilmen için yeterli bir neden olamaz ahbap."
"Her neyse , onu alıp buraya getirdim , belki burada bir şeyler içeriz ve konuşuruz diye.. Sırf rahat etmesi için ama sanmıyorum , iyi yalancıyımdır . Gururumu onun keyfine bırakmışım meğer bu yüzden onu eve götürmek beni ürküttü. Bu kadar.."
Ardından önünde ki ağır bardağı zorlukla kaldırarak sonuna kadar içti , tıpkı tüm gece yaptığı gibi fakat direnci çoktan kırılmaya başlamıştı.Elini başına götürerek inledi.
Keşiş yüzünü buruşturarak hoşnut olmadığını belli edercesine söylendi.
"Sonra ne oldu yani ? Çünkü bu eksik bir hikaye."
Liam kıkırdayarak elinin altından yanında ki tuhaf adama baktı. Yakası oldukça açık bir elbise giymişti ve boynunda sayısız boncuk taşıyordu. İki kaşının arasında turuncu bir nokta vardı.
"Gerçekten bilmek istiyor musun ?"
"Neden istemeyeyim ki ? Hikayeleri severim. "
"Çünkü benimkiler ya yarım kalır ya da acıyla sonlanır . "
Keşiş güldü.
"Sadece sarhoşsun .Şimdi anlat evlat."
"O , hiçbir şey içmedi ve ardından beni burada bırakıp gitti . Neden bilmiyorum. Galiba tek korkak ben değildim ya da o gerçekten inatçı herifin teki . Benden cidden nefret ediyor demek istiyorum ama bana ne dedi biliyor musun ? Benimle yatmak mı istiyorsun , bunun için bu kelimeleri sarf etmene gerek yok , dedi . Sadece kelimeler. Bana sorsan o nelere değer . Gururum onun elindeymiş gibi hissediyorum çünkü beni burada bırakıp gittiğinde o gururdan eser kalmadığını biliyordum. Bak şimdi onu arayacağım çünkü gurursuzum . "
Elini cebine sokmaya çalıştı fakat bir türlü bulamıyordu.
"Neden ? Onu .. bu kadar seviyor musun ? Onu geçenlerde tanıdığını söylemiştin."
Liam aniden durakladı. Bu hemen cevap verebileceği bir soru değildi ki cevap vermek istediğinden bile pek emin değildi. Onu tanımak , onun kollarının arasında tıpkı ilk gece ki gibi narin bir ipek misali süzülmesini , onu leylakların arasında tekrar uzanırken incelemek ve.. o küçük dolgun dudaklarına tebessüm ederken küçük bir öpücük kondurmayı istemek ... neydi ? Onun gülümseme sebebi olmak istemek onu sevmek miydi ? Liam kimdi ki bilecekti bunu ?
"Keşiş olan sen değil misin ? Sen bilmelisin ? "
Keşiş omuz silkerek içkisine uzandı.
"Bunun için ne sakala ne de keşiş olmana gerek var . Onu sevdiğin aşikar ."
Liam'ın kalbi hızla atıyordu ve terliyordu , sarhoş muydu gerçekten ? Şah damarı dilinin altında acı bir tat bırakıyordu sanki.
Sinirle ona döndü."Sen nereden bileceksin be ? Keşiş olduğunu söyleyerek aptal insanları burada kandırmaya çalışıyorsun , beleş içki alıyorsun ve fal bakıyorsun . Sahtekar ve dolandırıcısın .''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette and Ring | ls.
Fanfiction" Uzun sigaraları severim. " " Yüzükleri severim ." " Sana sigara alabilirim . " " Sana yüzük alabilirim. " " Sadece yanımda da kalabilirsin ? " " Kalırsam bana sigara alacağına söz verebilir misin ? "