William

425 47 23
                                    

Ólafur Arnolds - So Far
louvinyl için. Beni asla yalnız bırakmayan herkese minnettarım.

Eğer bir kurguda kötü karakterseniz , asla unutulmazsınız ve daima popüler kalırsınız. Eğer kötüyseniz herkes tarafından işlenilmek istenen bir mücevher olduğunuzu bilirsiniz.

Siz bu kurgunun neresindesiniz ?

Pekala , ben neresindeydim ?

Unutulmaz ve herkes tarafından işlenilmek istediğimi anladığım günü sizlerle paylaşacağım dostlarım.

Günlerden bir gün yine , Harry 'nin yokluğunda , Canterbury 'de en sevdiğim yer olan Westgate'e kaçmıştım . Öncesinde okula uğramış ardından Mona Lisa'yı ziyaret etmiştim. Şimdi ise uzun zamandır yapmak istediğim bir şey için buradaydım ; kaçmak . Kaçmak istemiştim. Westgate 'e gelip hayalimda ki cennet evi görmek ; nehir kenarında yürürken soluk , ruhunu çoktan Canterbury halkına bağışlamış katedrali uzaktan izlemek istiyordum. Fakat üstümde derin bir kasvet vardı. Ben doğuştan yalnızlığı seven bir adamdım. Birini sevmeyi , biri tarafından sevilmeyi öğrenirken bile bazı günler kasten yalnız kalır , kendimi dinlerdim. Bu deşarj olmama sebep olurdu. Lakin bu his başkaydı. Çok iyi hatırlıyorum. Anne 'in Willy diye çığıracağını bildiğim günlerde yahut içimden yanımda olması için dua ettiğim de Anne 'in tarafını tutan Lorne 'den kaçmak için buraya gelir ve kasvetli katedrala bakarak 'dualarıma neden dönmedin yüce tanrı ' diye sorar , böylece rahatlardım. Şimdi neden rahatlamadığımı bir türlü anlamıyordum. Harry bugün çok yoğundu. Okulda onu görememek mi böyle hissettiriyordu ? Yalnızlığımın ağzımda bıraktığı o tatlı tadı artık yabancı mı buluyordum ? Ya da Zayn 'in aramalarına dönmediğim için miydi bu daraltı ?

Sarıya dönük minik sarı çiçeklerle bezenmiş çimlere kendimi atarak ellerimi başımın altına aldım. Bir sigara yakmak için henüz erkendi. Büyük bir kahkahayla irkilerek sağıma baktığımda saçlarıyla aynı kırmızılıkta güllerle karşılaşan bir kızın sevincine denk geldim. Gözlerimi kapatıp Harmonie'yi düşünmem uzun sürmedi. Irislerle karşılaştığında ki o yüz ifadesi - Tanrım , o gün..o gece...

Işte yeniden doğmuştum.

Hayata karıştın.

Sevinçle gözlerimi açıp bulutlu gökyüzüne baktım. Bulutlar hareket ettikçe güneş gözlerime çarptı.

İris.

Derin bir nefes alırken gözlerim kapandı ve gülümsemem büyüdü. O sabahı düşündüm. Teninin bir kafes gibi beni sardığı o sabah , yediğim en güzel kahvaltıydı. Bana avokadolu tost hazırlamıştı ve ah.

Birden gölge oldu.

Tekrar bulutlara bakmak için gözlerimi araladığımda buruşmuş bir el gördüm. Gözlerimi birkaç kez kırparak tepemde güneşimi kesen lüzumsuz insana baktım.

Lüzumsuz ?

Bu kez gerçekten güneş bulutların ardına saklandı ve hafif bir rüzgar esti.Bej rengi mantosu hareketlendi ve bu kez o ellerini tamamen mantosunun cebine koydu.

Kalbimi düşünmedim.

Westgate'in o huzur veren su sesi , insanların gürültüsü bir uğultuya dönüştü . Kulaklarımın varlığı mı acı veriyordu yoksa o uğultu zihnimin karanlıklarında mıydı bilmiyorum ?

Bu sivri mavilikler . En az gökyüzü kadar mavi.

Bana bakma.

Ellerimden destek alarak toparlanmaya çalıştım.

 Cigarette and Ring  | ls.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin