Aptal insanlar en büyük yaranın aşk olduğunu düşünürler ama değildir. Bu konuda kimseyle tartışmayacak kadar eminim çünkü . Hatta bana ismimin Louis olmadığını söyleseniz bile cevap verebilirim size ama en büyük yaranın aşk olduğunu söylemeyin..
Çünkü değil.
Hangi kategoriye girdiğimi bilmiyorum ancak en büyük yara kesinlikle ihanettir çünkü hadi ama , açıklamalı mıyım ? Tutunduğunuz ve ne derse sessizce yerine getirdiğiniz -her şeyi unutalım - hiç zarar vermediğiniz birinin sizi öylece çöpe atıyor oluşu ne kadar güçlü olursanız olun yıkıyor sizi işte .
Onu (Anne) , her ne kadar sevmemiş olsamda çok uzun bir süre aynı evin içinde yaşıyor oluşumuzun bir etkisiydi belki de . Kim bilir , yalnızca annemin özlemini onunla doldurmaya çalışmıştım fark etmeden.
Tüm gün boyunca benim durgunluğum yetmezmiş gibi hava da basıktı. Bakım evi sakindi.Bu da yetmiyordu anlaşılan. Eve geleli üç saat oluyordu fakat Harry ortada yoktu. Uzun bir bekleyişten sonra bana haber vermeyi akıl ederek - çok değerli arkadaşıyla - önemli bir projeyi yarına yetiştirmeye çalıştıklarını tek mesajla haber vermişti.
Yine kendi halime döndüm böylece . Gözlerim acıyana kadar kitap okuyarak 60 lara gömüldüm. Her koltuğa oturdum. Evin her köşesine dokundum. Yetmedi ; Charlie dinleyerek ona eşlik ettim.
Ama yine de onun gelişini bekleyememiştim .
Kaçırmıştım işte ve yine üzerimde o örtüyle uyandım.Ve yine sabah onu göremedim. Yine erkenden okula gitmişti . Onu sarsıp üniversite de olduğunu bağırabileceğimi düşündüm. Neydi bu şimdi ?
Onu görebilmek için üniversitede falan mı olmam gerekiyordu ? Ne ? NE YANİ NE ? Ah.
Alıp başımı çok uzaklara gittim. İki sokak ötedeki marketten sigara aldım kendime. Atıştırmalıklar , bira falan. Sonra zaten işe gittim.. Zamanla bu düzene alışmaya başladım ama hala boş hissediyordum çünkü heyecanı gün geçtikçe azalıyordu. Gizemimi çözüp sıkılmamaları için özellikle onlara kendimden bahsetmedim.
Günün sonunu düşünüyordum hep. Monica sanat hakkında konuşmayı çok sevdiği için ona bazı resimleri göstermeye gidecektim . Bunu düşünerek çalmıştım kapısını. İçeri girdim fakat Monica benimle konuşmadı. Her zaman sessiz ve uysaldı ama onu hiç böylesine öfkeli görmedim. Resimleri gösterecekken sesini ilk kez yükseltti.
"Git buradan ! " dedi. Avazının çıktığınca bağırdı , ağladı ve Stan hızla beni odadan çıkartırken onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
Sonradan oğlunun ve eşinin ölüm günü olduğunu öğrendim. Bir kazanın tarihiydi ve o hep böyle ağır atlatıyordu. Hafızası iyi değildi ama Stan bugünü hiç unutmadığını söyledi. Çok kötü oldum. Daha da kötü.
Neyse ki çıkışta güvenliğin önünde Alec ile sohbet eden Harry'i gördüğümde iyi bir sonu umut ettim. Kalbim geri dönmüştü ve deli gibi atıyordu. Beni gördüğünde gülümseyerek ona doğru attığım adımları izledi.
"Merhaba " dedi neşeyle ve aniden uzun kollarını onun yanında küçücük kalan bedenime sardı. İlk defa onun benden bu kadar büyük oluşuna sevindim çünkü beni sıkıca sarabiliyordu.
Alec'i siktir ettim ve bende ona sıkıca sarıldım.
"Görüşürüz " dedi Harry Alec'e .Bende sadece başımla selam verdim .
"İyi eğlenceler " dedi gözlerimin içine bakarak. Hah , yine siktir ettim.
"Mutlu görünüyorsun" dedim caddeye çıkarken. Beyaz gömleğinin sergilediği kolyesiyle oynuyordu.
"Şey "
Beyaz dişlerini göstererek gülümsedi .
"Proje çok beğenildi ve seviyem iyi olduğu için daha uygun bir sınıfta olacağım. Yani bir bakıma tekrar yapmama ve zaman kaybetmeme gerek kalmayacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette and Ring | ls.
Fanfic" Uzun sigaraları severim. " " Yüzükleri severim ." " Sana sigara alabilirim . " " Sana yüzük alabilirim. " " Sadece yanımda da kalabilirsin ? " " Kalırsam bana sigara alacağına söz verebilir misin ? "