48

18 1 1
                                    

Tahir gülümseyerek cevap verdi. 

"Cevizleri öteki yazlıkta saklıyorum burası amcamın, yani tehlikeli. Hem sen ceviz nedir bilir misin? Cevize alerjin var sanıyordum ben de. Nerede bir ceviz görsen kaçıyorsun birader!" 

Kemal arabayı durdurdu: 

"Sen bana cevizi yabanda ikram ediyorsun birader, desen ya 'böyle güzel bir yazlık var, gel ithal cevizler yiyelim,' bak bakalım geliyor muyum gelmiyor muyum? Neyse yazdım bunu bir kenara." 

Arabadan inerlerken Tahir söylendi. 

"Yok yok, senin bugün keyfin yerinde. Sabahtan beri ayrı bir mutlusun. Burnuma aşk kokuları geliyor ama dur bakalım, elbet bir yerde açık vereceksin." 

Hava soğuk olduğu için bu yazlık tercih edilmişti. Zemin katının neredeyse tamamı salon olarak tasarlanmıştı. Dolayısıyla partiye uygundu. Çünkü tekstil dünyasından da hatırı sayılır isimler bu gece burada olacaklardı. Kapıyı bayan davetlilerden biri açtı. Kemal'i o kıyafetlerle görünce sözü boğazına düğümlendi. 

"Buy... run, hoş geldiniz." 

Salondakiler bir anda kimin geldiğini görmek için kafalarını çevirdiklerinde o an salondaki uğultu birden kesiliverdi. Ortam ölü bir sessizliğe büründü. Kulaklara ulaşan tek ses Tahir'le Kemal'in kundura topuklarından gelen seslerdi. Eray Bey'in masasına doğru ilerliyorlardı. Sanki orada bulunan tüm bayanlar Kemal'e kilitlenmiş gibiydi. Zaten pek az erkek davetli vardı. 

Eray Bey onlarla selamlaştıktan sonra Tahir merakını gizleyemeyerek sordu.

Kızıl SabahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin