14

41 3 0
                                    


"Neyse ki bazen, ya devamlı olsaydı ne yapardım?" 

"Neyse paşam, ben artık gideyim. Bir emrin var mı?" 

"Estağfurullah ricam olur. Yahu hakikaten, kim bu yeni mühendis? Neyin nesi kimin fesi?" 

"Bildiğim kadarıyla tahsilini Avrupa'da yapmış bitirmiş. Türkçesi de oldukça iyi ama nereden öğrendiğini bilmiyorum. İsmi Katy ROSE. Amcamla da muhabbetleri eskiye dayanıyormuş. Sanırım yurtdışı seyahatleri esnasında tanışmışlar. Niye buraya geldi bilmiyorum. Ama çok zarif bir bayan, isimlerimizi şimdiden ezberlemiş bile." 

"Şimdi bana soru mu sordun, sorumu mu cevapladın, anlayamadım. Bir soru sordum, cevap verdin, cevabından sonra sorular çoğaldı. Sormasa mıydım ki?" 

Tahir askılıktan ceketini aldı ve tebessüm ederek söz aldı: 

"Neyse akşam bol bol muhabbet edeceğiz nasılsa, hadi bana müsaade." 

Tahir gittikten sonra Kemal işe koyuldu. Önünde bir yığın dosya ve üzerinde bir o kadar da tembellik vardı. Ama tüm bu işleri bugün halletmeliydi. Pazartesi günü koca bir personel ordusuna yılbaşı avansları verilecekti ve şirketin tek muhasebecisi olduğu için tüm sorumluluk üzerindeydi. Öğle molasına kadar aralıksız çalıştı. Mola saati geldiğinde ise çok yorulduğuna ve iyi bir öğle yemeğini hak ettiğine kanaat getirerek yemekhanede yeme fikrini cazip bulmayıp pizza siparişi verdi. 

Yarım saat sonra kapı çaldı, Kemal gelenin pizzacı olduğunu biliyordu. "Gir!" dedi sesi sıtma görmemiş bir tonla. 

Kızıl SabahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin