146

12 1 1
                                    

Tahir bunları anlatırken kadehler yudumlanıyor, boşalan kadehler tazeleniyordu. Tahir de kadehini tazeleyip bir yudum aldıktan sonra devam etti: 

"Meğer Kadir, Merve'yle anlaşmış, Orhan Abi'nin cebine de bir şeyler koymuş, akşam iş çıkışı bir tur attıktan sonra kızı tekrar fabrikaya getirmiş. Bunlar girmişler depoya, çıkmışlar kumaşların üstüne, tabii rahat bulmuşlar orayı da... Bunlar işini görmüş, Kadir Bey (!) iş sonrası bir keyif sigarası yakayım derken eline yüzüne bulaştırmış. Tabii ertesi günü amcam çağırıyor dördünü de bir güzel fırçayı çekiyor. Hepsiyle tek tek anlaşıyor, işten atılacakları kesinleşiyor ama pazarlığa giriyorlar amcamla. Adli yollara intikal edilmemesi şartıyla işten çıkarıldıkları için tazminat talep etmeyecekler diye anlaşıyorlar. Üçünün de görevine son veriliyor." 

Hami çok şaşırmıştı, heyecanla söze girdi. 

"Demek yangın diye üstü örtülüp konuşulmayan olay buymuş! Biz de aylardır düşünüyoruz 'Bir mühendis, bir bekçi bir de işçi durduk yere niye işten çıkarıldı?' diye. Demek işin aslı buymuş. Helal olsun sana Kemal Abi." 

Kemal mütevazı bir şekilde cevap verdi. 

"Ben ne yaptım ki? Bıraksaydım da fabrika komple mi yansaydı? Sen olsan, sen de söndürecektin. Bu kahramanlık sayılmamalı bence." 

Muhabbet etmek için iyi bir malzeme geçmişti ellerine. Üzerinde yarım saati aşkın konuştular. Bu arada kadehlerin peş peşe yenilenmesi Kemal'in dikkatinden kaçmıyor, o ise fazla içmemeye dikkat ediyordu. Ortamda dolaşan cümleler yavaş yavaş mayalaşıyor, her geçen dakika, Kemal'e vaktin yaklaştığını hatırlatıyordu. Aslında buna hazır sayıl-

Kızıl SabahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin