Kızıl Sabah

183

Tahir, Ela'nın telkinine uyarak sözlerine devam ediyordu: 

"Ama yok, artık seçimi sana bırakmayacağım. Kimin olacağına sen karar vermeyeceksin artık! Bu gece kimin olacağına ben karar vereceğim ve bu gece benim olacaksın!" 

Ela duyduklarına inanamadı. Hemen oturduğu koltuktan ayağa fırladı: 

"Sen ne dediğinin farkında mısın Tahir! Kardeşinim ben senin, nasıl hakkımda böyle düşünebilirsin? Yok yok, ben sana bir kahve yapayım da oturup öyle konuşalım. Sen iyiden iyiye saçmalamaya başladın!" 

Ela mutfağa doğru giderken Tahir de arkasından sessizce onu takip etti. Ela cezveye su koyarken Tahir'in ardı sıra geldiğini fark edip telaşlandı. Tahir bunu görünce hızlı davranıp Ela'nın kollarından tutup kendine çekmeye başladı. Ela hâlâ bu yaşadıklarının kötü bir kâbus olmasını diliyordu. Kendini savunmaya çalıştı ama Tahir'in gücüne diş geçiremiyordu. Son çare olarak o hâliyle her şeyi anlatmaya çalıştı: 

"Tahir dur yapma ne olur! Sen benim özbeöz abimsin!" 

Tahir bu sözün üzerine iyice sinirlenip Ela'ya okkalı bir tokat attı. Ela yediği tokadın etkisiyle yere yığıldı. Tahir'in niyeti apaçık belli olmuştu. Artık Ela'nın düşünecek bir şeyi kalmamıştı, namusunu korumak uğruna gerekirse abisinden vazgeçecekti. Hemen yığıldığı yerde çatal kaşıkların olduğu çekmece vardı. Büyük bir telaşla bıçakların olduğu rafı açıp elini içine attı. Tahir bunu görünce anında müdahale edip onu sürükleyerek az geriye çekti. Ela hâlâ yerdeydi. Tahir onu bu hâliyle daha kolay kumanda edebileceğini düşünerek üzerine atıldı. Ela bir an abisinin kollarından kurtularak ondan hızla uzaklaşmaya çalıştı, fakat abisi tam da kapının yanında olduğu için mutfağın içinde koşturmaktan başka kaçacak hiçbir yeri kalmamıştı. Çevresini telaşla süzmeye çalıştı. Sonunda gözüne ilişen merdaneyi kapıp abisi ayağa kalkamadan tüm kuvvetiyle ona vurmaya çalıştı. Ne var ki kafasına vurmak isterken omzuna denk gelmişti. 

Tahir'in tekrar ayaklandığını görünce çığlık atmaktan başka çaresi kalmamıştı. Tahir, Ela'nın çığlık attığını duyunca hemen yanına varıp bir eliyle sıkıca ağzını kapattı. Bu saatte çığlık sesine tüm mahalle toplanırdı. Belki bu kısa çığlığa bile uyananlar olacaktır diye düşünerek kötü emelini bir an önce faaliyete geçirmeye girişti. Ela'ya tekrar sert bir tokat atıp onu yere yığdı. Hemen yanına gidip onu yüzükoyun çevirerek pijamasının altını indirmeye yeltendi. Ela tüm gücüyle abisine direniyordu. Tahir bu şekilde başarılı olamayacağını anlayınca onu saçlarından sıkıca tutup birkaç kez orta şiddetle kafasını yere vurdu. Ela artık kolunu kaldıracak hâlde değildi. Tek yapabildiği yalvarırcasına inlemekti. Fakat sesi yeterince çıkmadığı için Tahir ağzını kapatma gereği duymuyordu. Ela'yı tutup tekrar sırtüstü çevirdi. Nasılsa hareket edemiyordu. Sırtüstü dönünce yüzünden ve kafasından akan kanları gördü ve kısa bir süre de olsa mütereddit kaldı. 

Ela bir an Tahir'in vazgeçtiğini sanmıştı ki Tahir tereddüdünü yendi. Ela'nın pijama altını tutup indirdi. Bir an durup bacaklarına baktı. Sonra eliyle pürüzsüzlüğünü kontrol edip ardından üstünü de indirecekti ki aklına bir fikir geldi. Üstünü tam indirmek yerine yüzünü kapatacak kadar yukarı çekip ters yüz yapacaktı. Böylece hem kanı görmemiş olacaktı hem de altındakinin Ela olduğunu unutmasına yardımcı olacaktı.