141

13 1 1
                                    

"Benim aklımın kesmediği bir durum var. Az önce dedin ki 'Babam ölmeden önce amcama üzerime düşmesi için tembihlemiş,' öyle değil mi? Peki bu durumda neden amcan seni koruyup kollamak yerine bir başka aileye teslim etti?" 

"Onu ben de yıllardır merak ettim durdum. Ama mutlaka mantıklı bir sebebi vardır bilmediğim. Sonuçta bu anlattıklarım benim bildiğim kadarı, yani buz dağının görünen kısmı. Kim bilir perde arkasında daha neler yaşanmıştır." 

Kemal aldığı cevap karşısında kafasındaki tüm soru işaretlerini gidermiş, sadece yeni öğrendiği bu gerçeğin, üzerinde yarattığı şaşkınlığı atmakla meşguldü. Bir ara Ela'ya açıklama gereği duydu: 

"Hâlâ duyduklarımı sindirmeye çalışıyorum. İnanılması güç şeyler bunlar. Ve sana artık hak verir oldum. Önceleri buraya gelişini eleştiriyordum. 'Mutlaka bir bit yeniği vardır,' diyordum. Öte yandan belirmeliyim; gerçekten yürekli kızmışsın. Böylesi büyük bir sırla yaşamak, büyüğüne duyduğun saygıdan dolayı bu oyunu bozmaman büyük bir erdemliktir. Peki, ama bu nereye kadar devam edecek? Tahir bu gerçeği ne zaman öğrenecek?" 

Ela, Kemal'den bu övgüleri kazandığı için mutlu olmuştu. Fakat umutsuz bir yüz ifadesiyle sorusunu cevapladı: 

"İnan onu ben de bilmiyorum. Elimden bir şey gelmez. Daha doğrusu bunu benim söylemem uygun olmaz. Öyle sanıyorum ki amcam geçen gece bu gerçeği herkese açıklayacaktı, o yüzden kalbi dayanmadı. Bana düşen, bu sorumluluğu üstlenmeyip, amcamın açıklamasını beklemek ve sanki bunu bilmiyormuş gibi tepki verip sevinmek olacak." 

Kemal bu sözler karşısında gülümsüyor ve destekliyordu.

Kızıl SabahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin