147

14 1 1
                                    

mazdı. Diğerleri için her ne kadar dinlemek gibi basit bir fiil sayılsa da onun için bir saatte on iki yılı birden yaşamak gibi, on iki yıl yaşlanmak gibi olacaktı. Dilinin uyuştuğunu ve ağırlaştığını hissediyor, zamansız ve fütursuzca konuya girip, söylediklerine hâkim olamayacağından korkuyordu. Hemen elindeki kadehi bıraktı; zaman geçtikçe alkolün etkisinin artacağından emin olduğu için bir an önce başlaması, daha bilinçli bir izah için şarttı. 

Orada bulunan herkes Kemal'in söze gireceğini anlamış ve dikkatler üzerinde toplanmıştı. Artık bir şekilde başlaması gerekiyordu. Suçlu ve mahcup bir ifadeyle başladı söze: 

"Biliyorum; bu anlattıklarımdan sonra hepiniz, yıllarca bunu sizden sakladığım için bana kırılacaksınız." 

Tahir, Kemal'in sözünü keserek cevap verdi. 

"Bugün değil belki ama sabah ayılıp da anlattıklarını hatırladığımda benden bir faslın olacak!" 

Kemal bir an önce anlatıp bitirmek için Tahir'e cevap vermeden sözlerine devam etti: 

"Haklı yere kızacaksınız tabii, en nihayetinde siz de benden yıllarca bir şey saklamış olsaydınız ben de size kızardım. Ama birazdan anlatacaklarımı duyduktan sonra neden saklama gereği duyduğumu da anlayacaksınız diye umuyorum." 

Birkaç saniye susup derin bir iç çekti ve devam etti: 

"Ben babamı lise çağında kaybettim. Sonra da Antakya'ya taşındık. Burada da Tahir'i tanıdım. Bir kardeşim yoktu ama artık kardeşi aratmayacak bir dostum vardı hayatımda. Neredeyse her sırrımı paylaştım onunla, aramızdan su sızmazdı."

Kızıl SabahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin