50

19 1 0
                                    

Tahir'in kafası iyice karışmıştı. Keza Kemal'in de öyle. 

"Neden öyle bir şey söylediniz ki?" 

"Büyüsü kaçmasın diye. Aşağı indiğinde ne demek istediğimi anlayacaksınız." 

Aradan biraz daha zaman geçti, artık iki bin bir yılının son dakikaları yaşanıyordu. Kemal de bir yandan içinde garip bir sıkıntı olduğunu fark ediyor, yeni yılın ona bu kadar yakınlaşmasından rahatsız oluyor gibi görünüyordu. Hâlâ bu gelmesini istemediği yılın kendisine ne tür bir bela getireceğini düşünüyordu. 

Bir ara herkes birden saatlerine bakar olmuştu. Çünkü yeni yıla sadece birkaç dakika kalmıştı. Eray Bey ceketini ilikliyor ve bir konuşma yapmaya hazırlanıyordu. Ayağa kalktı ve saatine bakarak konuşmaya girdi: 

"Değerli misafirler. Saatimi kontrol ediyorum; yeni yıla iki dakikamız kalmış. Ve bu muhteşem geceyi ayrı bir muhteşem kılacak olan, fabrikamızın güzel mühendisi, eski ismiyle Bayan Katy ROSE Hanımefendi bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde Türk vatandaşlığına müracaat etmiş ve başvurusu kabul edilmişti. Ve karşınızda, yeni ismiyle Ela ROSE!" 

Salon suspus olmuştu. Herkes merdivenin başına odaklanmış Ela'nın gelmesini bekliyorlardı. Tüm konukları büyük bir merak ve heyecan sarmıştı. Hâlâ merdivenlerden görünen biri yoktu ortalıkta. Tahir bir ara Ela'nın daha da geç kalacağını düşünerek elindeki şarap kadehinden bir yudum daha almak istedi. Tam bu sırada merdivenlerin başından tüm güzelliğiyle gecenin meleği göründü. Öyle güzel olmuştu ki Tahir'in yudumlamaya teşebbüs ettiği şarap boğazına kaçmış ve onu defalarca öksürtmüştü. Artık salonda 

Kızıl SabahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin