143

15 1 1
                                    



13





O büyük gün gelmişti artık. Birazdan davetliler de gelirdi. İşten bir saat erken çıkmıştı. Evi derleyip toparlaması gerekiyordu. 

İşini görürken dün Ela'yla konuştukları geldi aklına; kızcağız evini bilmiyordu ki! "Keşke söyleseydim," diye mırıldandı. Aksilik bu ya; bugün de hiç karşılaşmamışlardı. İlk kez bir telefona gereksinim duyuyordu. Çok geçmeden de kendini ikna ediyor, "Nasılsa Tahir'i arar ondan öğrenir yahut birlikte gelirler," diyordu. 

Kapı çaldı. Artık gelmeye başlamışlardı. İlk gelen Hami'ydi. Çok sürmeden kapı yine çaldı. Bu kez Meryem'di gelen. Kemal mahcup bir ezgiyle söylendi. 

"Seni de zor durumda bıraktım. Dükkânı bu saatte kapatmak olmazdı." 

"Aman ne önemi var. Hatırınızdan değerli mi?" 

Kemal gülümseyerek içeri buyur etti. Ardından mutfağa geçerek içkileri hazırladı. Özellikle bu gece herkes çok içmeliydi. İçmeliydi ki kimse diyeceklerine sansür vuramamalıydı. Özellikle de Kemal; çok sarhoş olmayacak şekilde içmeliydi. Böylece takılmadan, sıkılmadan ve çekinmeden 

Kızıl SabahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin