67

17 1 1
                                    

lıştırmıştı. Bir süre sonra yıllar boyu bu iki kardeşi bir defa olsun aramamış olan amcalarının vefat haberini almışlar ve bu iki kardeş dışında aileden hiç kimse kalmadığı için amcalarının tüm mal varlığı bu kardeşlere kalmıştı. Tolga'nın bir mesleği olmadığı için büyük kardeş Eray'ın mesleği üzerinde bir fabrika kurmak istediler. 

Maddi sıkıntı çekmeden hayatını sürdüren bu yeni ve genç işadamı Eray'ın tek hayali kardeşinin evlenip çoluk çocuğa karışmasıydı; fakat Tolga'nın bütün ısrarlarına rağmen o evlenmemişti. Tolga evlenmiş ve iki çocuğu olmuştu: Bunlardan biri babasının ismini koyduğu Tahir, diğeri ise annesini doğumu esnasında, babasını da daha on beş aylık iken kaybetmiş minik Merve. 

Kardeşi ölüm döşeğindeyken onunla son kez konuşmuş ve konuşmasının sonunda ona, "Sana iki emanet bırakıyorum abi. Onlara iyi bak, özellikle de Merve'ye. Çünkü o benden hayat yoldaşımı aldı ve annesinin sevgisini de üzerine kattı. Merve'ye iyi bak abi, Merve'ye iyi bak..." dedi. 

Eray henüz otuzlu yaşlardaydı. Kardeşinden böylesi büyük duygular yüklü cümleler işitmek ona çok ağır gelmişti: "Gözün arkada kalmasın Tolga, canım gibi bakacağım onlara!" diyebildi sadece. 

Saat 19.30 olmuştu. Tahir hâlâ doktorlardan ümitli bir haber beklerken, Kemal bir buçuk saat hastanede Tahir'e teselli vermeye çalıştıktan sonra hastaneden çıktı. 

Tam bu sırada Ela gelmişti. Dışarıda Tahir'in arabasını görünce Kemal'in orada olduğunu anlamıştı. Hemen ardından Kemal'in hastane kapısından çıktığını gördü ve orada bulunan telefon kulübesinin arkasına gizlendi. Kemal onu görecek diye kalbi öyle atıyordu ki bir ara tansiyonu düştü

Kızıl SabahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin