Heley depoya döndüğünde Ryuu bedenini ancak yenileyebilmişti. Yaraların artık acıtmadığını hissetse de yaşayacağı sıradaki işkenceyle aynı duruma geri döneceğinden emindi. '' Daha iyi görünüyorsun. Şanslısın ki yemeğe Yuın' ın arkadaşları gelmiş. Uzun süre gelemedim. '' Ryuu karşılık vermeden bekledi. Sadece sabredecekti. '' Ama hiç eğlenceli değilsin! '' Heley hızla öne çıkıp Ryuu' nun sırtındaki çiviyi aletler yardımıyla yerinden söktü. İşte o an Ryuu daha önce yaşamadığı acıyla birlikte bağırmadan edemedi. Boğazı parçalanırcasına bağırmıştı.
'' Çivilerin içinde birbirine zıt parçalar olduğunu söylememiştim. '' Ryuu günlerdir dayanmayı başarsa da sırtını parçalayan çiviyle birlikte bağırmadan edememişti. Kızarmış yüzüyle Heley' e edebileceği bütün küfürleri sıralamaya başladı. '' Eğlenceli olmaya başlamıyor mu sence de? '' Ryuu ikinci çivinin de sökülmesiyle sefilce bağırdı. Çoğu şeye dayanabilirdi ama bedeninin parçalanması çok ağır gelmişti. Üçüncü çivi de yerinden çıktığında çoktan sırtı paramparça olmuştu. Altındaki kazan kızıla boyanmıştı. '' Daha üç tane çıkardım ve düştüğün hale bak. '' Heley dalga geçerek hızlı hareketlerle dördüncü ve beşinci çiviyi çıkardı.
Ryuu' nun sefil çığlıklarıyla Toun ve Isal uyanmıştı. Ryuu' nun durumunu gördükleri anda çılgınlar gibi zincirleri zorlayıp yardım etmek isteselerde boşaydı. Ryuu onlara her şeyi anlatan bir bakış attı. Artık dayanamıyordu. Kanlanmış zincir elinden kaymaya başladı. Heley, Ryuu' nun düşeceğini anladığında daha hızlı hareket etti. Dört çiviyi daha yerinden söktüğünde Ryuu' nun yıkılmış çığlığı kanlarını dondurmuştu. Toun bağırıp sövse de elinden bir şey gelmediğini biliyordu. Zaten en çok bundan sinirliydi. Ryuu' nun bunca zaman dayandığını biliyordu. Çektiği acılara rağmen bağırmamıştı. Ama şuan ki hali tamamen çökmüştü.
Zincir Ryuu' nun elinden biraz daha kaymıştı. Heley onuncu çiviyi de söktüğünde Ryuu dibi boylayacak durumdaydı. Boğazının durumundan bağıramıyordu artık. İçinden sürekli '' Sadece iki tane kaldı. Dayan! '' diyordu. Heley on birinci çiviyi söktüğünde ağzı kocaman açıldı. Bağırmak istemişti ama sesi çıkmamıştı. Sadece nefesini boşa harcamıştı. '' Bu da sonuncu! '' Son çivi de yerinden söküldüğünde Ryuu' nun tüm bedeni kanlar içinde kalmıştı. Elleri kayarken zincirleri tutmayı bıraktı. Kendi kanından ıslanmış kaynar suya düşmek üzereydi...
İhtiyar Lo tüm hızıyla Ryuu' nun tutulduğu depoya ilerliyordu. Yanında dokuz ya da on tane elder vardı. Orada kendisi kadar güçlü olmasa da iki tane Ruhsal Kaynak Aleminde uzman keşfetmişti. Ayrıca koruyan kişilerde düşük güç seviyesine sahip değildi. En güçsüzleri Doğal Kaynak Alemindeydi. Mecburen de yanına birilerini alma gereği duymuştu. Yanındaki elderler Gelişim Sahası elderiydi. En güçsüzleri bile Gökyüzü Kaynak Alemine adım atmıştı. Tek başlarına katliam ekibi gibiydiler.
Deponun önüne geldiklerinde ihtiyar Lo kapıyı kırarak içeri daldı. Gördüğü manzara ise hüsrandı. Ryuu baygın ve ıslak şekilde yerde yatıyordu. Üst bedeni kandan dolayı seçilemeyecek haldeydi. İhtiyar Lo öfkeden önündekini göremiyordu. '' Bunu yapanların hepsini geberteceğim! Çabuk bulun onları! '' Ryuu' nun yanına geldiğinde direk kaynak gücünü salarak kanamasını durdurmaya çalıştı. O gerçekten pişmandı. Öğrencisinin bu hale geleceğini düşünememişti. O, Ryuu' nun ustası olmayı hak edemiyordu.
Ryuu, Toun ve Isal kurtarıldıktan bir hafta sonra...
Ryuu bilinci kapalı yatmaya devam ediyordu. Yaraları daha iyi olmuş olsa da kimsenin endişesi geçmemişti. Isal yanlarından ayrıldıktan sonra geri gelmemişti. Tounsa bulabileceği en iyi şifacıları araştırmaktan uykusuzdu. İhtiyar Lo işe yaramaz dese de pes etmemişti. En kötü durumda olanlar kesinlikle Natali' yle İhtiyar Lo'ydu. İkisi de Ryuu' nun başına gelenlerin kendi suçları olduğunu biliyordu. Hele İhtiyar Lo yıkılmıştı. Suçluları yakaladıktan sonra hıncını alamamış hepsini acı çekerek öldürmüştü. Ardından müdüre yazdığı notla ailelerininde öldürülmesini istemişti. Kısa zaman da koskoca Youn ailesinin malikanesinde kediler bile canlı kurtulamamıştı.
İhtiyar Lo, Ryuu' nun odasına girdiğinde uyandığını gördü. Boş boş duvara bakıyordu. '' Ryuu uyanmışsın! Durumun nasıl? Ağrın var mı? '' Ryuu acıyan boğazı yüzünden konuşmakta zorlanıyordu. '' İyiyim usta. Gücümü kullanıp kısa sürede toparlarım. '' Ryuu sessizce birinci kuyruğu etkinleştirdi. İhtiyar Lo, Ryuu' nun yalnız kalması gerektiğini hissetti. Yaşadığı acılardan sonra duygusal bir çökükle karşılaşmıştı. Adeta önünü görmesin engel oluyordu.
'' Seni aptal neler düşünüyorsun sen böyle? '' Milenanın sesiyle kafasını sağa sola salladı. '' Gerçekten ne düşünüyorum böyle Milena? '' Kendine kızıyordu. O sırf böyle bir şey oldu diye yıkılacak mıydı yani? '' Senin girdiğin bu yolda bu yaşadığın acı sıfır sayılır. Ne yani pes mi edeceksin? İstersen git babanın kucağına sığın. '' Ryuu kaşlarını çattı. Yumruğunu duvara geçirmesiyle birlikte büyük bir göçük oluşmasını sağlamıştı. '' Asla! Haklısın bu hiç bir şey! '' Üzerindeki yorganı fırlatarak kalktı. Sargıları bedeninden çıkartırken boyutsal yüzüğünden çıkardığı giysileri giydi. Kapıdan çıktığında kan kırmızısı gözleriyle çevresine anlamsız bakışlar atan Toun' u gördü. '' Toun? Adamım iyi misin? ''
Toun, Ryuu' yu gördüğünde mutlulukla gülümsedi. '' İyisin, sen gerçekten iyisin! Ne kadar endişelendim bilemezsin Ryuu. '' Ryuu mahcup mahcup gülümsedi. '' Endişelendirdiğim için üzgünüm. Ama bunu sonra konuşuruz. Yuın' a noldu? '' Yuın' ı acı çektirerek öldürmek istiyordu. '' Eğitmen Lo sinirden kendini kaybetti. Ailesiyle birlikte katlediğildiğini duydum sadece. '' Ryuu onayladı. '' Senin uykuya ihtiyacın var gibi. Ben seninle sonra konuşurum. Uyu sen. '' Ryuu, Toun'u odasına gönderip aşağıya indi. Aşağıda sadece İhtiyar Lo bekliyordu. '' Usta. Draken nerde biliyor musun? ''
İhtiyar Lo boyutsal yüzüğüne koyduğu kılıcı çıkartıp uzattı. '' Ne yapıcaksın Ryuu? '' Meraklanmıştı. '' Eğer sizde uygun görürseniz güçlenmek için çalışmak istiyorum. Yardım eder misiniz? '' Yaşlı adam biraz düşündükten sonra yanıtladı. '' Üç gün sonra okul genelinde turnuva var. Ona arkadaşlarınla birlikte katılabilirsin. O zamana kadar dinlenmeye ne dersin? '' Ryuu net bir hareketle reddetti. '' Üç gün çalışmak, rakiplerimin önüne geçmemi sağlayabilir. Lütfen bana yardımcı olun. '' İhtiyar Lo hüzünle gülümsedi. O gerçekten de böyle iyi bir öğrenciyi hak etmiyordu. '' Gel çalışalım o zaman... ''
Üç gün sonra...
Ryuu üç gün boyunca çok sıkı çalışmıştı. Kendini kapattığı arenadan çıktığında Tounla birlikte turnuva alanına gidiyorlardı. Natali ve diğerleri turnuvaya katılmamışlardı. Ryuu onlarla daha konuşmaya fırsat bulamamıştı zaten. Turnuvadan sonra yapılcaklara bunu da ekledi. Çok halletmesi gereken işi vardı.
'' Ryuu turnuvaya katılmak istediğine emin misin? '' Toun hala karar verememişti. Ryuu' nun yaraları sözde iyileşmiş olsa da vücudundaki berbat izler yerli yerindeydi. Toun endişelenmeden edememişti. '' İyiyim ben Toun. Öfkemi atmamı sağlayacak bir şey olmazsa kötü olacağımı bildiğimden katılıyorum. Merak etme sen. '' Ryuu yavaş yavaş yürürken çevresini inceliyordu. İnsanların çoğu olayları duymamış olmalıydı ki ona garip garip bakan yoktu. Sadece merak ve ilgiyle dolu bakışlar görüyordu. Tabi erkeklerin kıskanç bakışları da eksik değildi. Kendi kendine gülümsedi. Eğlenceli bir turnuva olacaktı.
/Yarın turnuvam var şans dileyin :D Sizin için zehirlendiğim halde yazmaya çalıştım. Hatam normalden fazla olabilir özür dilerim. Bu bölümün biraz doldurma olduğunun farkındayım. Ama aklımdaki hesapla ancak kurgu oturuyordu. Eee düğüne 5 bölüm kaldı. Sizce de Ryuu' nun coşma vakti gelmedi mi? Bence geldi. Biraz güç gösterisi yapsın. İşkencelerim ve sadist düşüncelerim az da olsa azaldı(yalan) yani Ryuu' ya işkence ya da sıkıntı çıkarmayacağım(çarpılcam valla) Sonraki bölümü yazmaya başlıyacağım ama bugün yetişme umudu yok gibi. Yine de siz bana şey yapmayın gelebilir :D İyi günler
![](https://img.wattpad.com/cover/81159663-288-k937210.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grondia
FantasyAdaletsizlik neden her yerde? Güçlü olan zayıfı ezerken ne yapılabilir ki? Sadece sevdiklerini korumak yeterli mi? Aklımda bu sorular dolaşıp duruyor. Bir karar veremiyorum. Güçlü olmam gerekli. Sevdiklerimi korumam gerekli ama bu yeter mi...