Grondia

Bölüm 43 Zorla

Isal eve döndüğünde hem ailesi hem Yuo çok endişeliydi. Bedeninin halini gördüklerinde en iyi şifacıları getirmişlerdi. Baskıyla Isal'ı dinlenme konusunda ikna etmiş ardından yapanları araştırmaya koyulmuşlardı. Kısa sürede bulsalarda yok olmuş bir aile karşısında bir şey yapamamışlardı. 

7. Ay sonra..

'' Yuo bana yardım eder misin? '' Isal' ın sesiyle Yuo bahçeye çıktı. Bu yedi ay içinde birlikte çalışmışlardı. Yuo hızlı bir gelişim göstererek güçlenmişti. Şimdi Yeryüzü Kaynak Alemine bir adım uzaktaydı. Isal bir sürü poşet taşıyarak geliyordu. '' Efendim Isal? '' Isal iki poşeti yere bıraktı. '' Şunları mutfağa götürür müsün? '' Yuo onaylayıp poşetleri mutfağa taşımak için ilerlemeye başlamıştı ki bir terslik fark etti. Isal' ın aurasını çözemiyordu. Tehlikeyi fark ettiği anda arkasını dönüp bağırmaya kalksa da çok geçti. Ensesine aldığı darbeyle bilincini kaybetti...

Isal eve döndüğünde garip bir durum hakimdi. Korumalar endişeyle çevre de dolaşıyordu. Kaşlarını çatarak nolduğunu anlamaya çalıştı. '' Noluyor? '' Korumalardan birini kolundan tutarak kendine çevirdi. Koruma korkmuş ifadesiyle Isal' a bakmaya başladı. '' Efendim üzücü bir haberim var. '' Isal iyice gerginleşmişti. Neden herkes garip davranıyordu? '' Çabuk söyle noldu? '' Bağırmasıyla birlikte koruma geriledi. '' E-efendim Yuo hanım kayıp. '' Isal kalbinin atmadığını hissetti. '' N-ne demek kayıp? '' Geriye doğru bir adım attı. Bayılmak üzereydi. '' Kaçırıldı efendim. Yakalamaya çalıştık ama kaçıran kişi bizden güçlüydü. '' Isal daha fazla duramadı. Yere yığılırken bedeni titremeye başlamıştı bile...

Kısa bir süre sonra Isal gözlerini açtı. Beyaz tavanıyla bakışıyordu. Yuo' nun kaçırıldığını duyduğu anda kalbi ölmüş gibi hissetmişti. Biraz kendine gelmeye çalıştıktan sonra yerinden kalktı. Ruhsuz bakışlarıyla salona yöneldi. Salonda sinirden kuduran babasının yanına oturdu. '' Kim baba? Kim buna cesaret etti? '' Lısal Mahej sakalını sıvazladı. '' Kışkırtamayacağımız bir aile oğlum. Ama senin için bir fırsat yaratıcağıma emin ol. O zamana kadar acını bırak ve sıkı çalış. Çünkü gerçekten güçlenmen gerekecek. '' Isal bu cümleden sonra evden ayrılarak çalışma yapmaya başladı...

........................

Ryuu nefes bile alamadan yerde yatmaya devam ediyordu. Acıdan gözleri buğulanmıştı. Düşüncelerini toplamayı bile başaramıyordu. '' İyileş. '' Karanlık Lordun sesiyle birlikte Ryuu ayakta belirdi. Bedeni düzelmişti. '' Hala yeterince güçlü değilsin Ryuu. Zihnini toplamayı öğrenmelisin yoksa ölüm kalım anlarında bitersin.  '' Bir adım geri çekilip oldukça yavaş bir yumruk gönderdi. Havayı döven yumruk ufak bir rüzgar şeklinde Ryuu' ya çarptı. Ryuu' nun göğsündeki tüm kemikler kırılmıştı. Metrelerce geriye uçtu. '' Sakince nefes al. Nefes alma düzeninin bozulmasına izin verme. '' Ryuu göğüs kafesi tamamen içe göçmüşken nefes alma konusunda emin değildi. '' İyileştir kendini. Toparla zihnini. '' Ryuu her nefesinde acıyan göğsüne rağmen nefeslerini kontrol etmeye çalışıyordu. Zorlayarak kendini iyileştirmeyi başardı.

Üçüncü sefer ayağa dikildiğinde ilk ikisinden farklıydı. Nefes düzeni değişmiyordu. '' Hızlı kaptın bakıyorum. Seninle böyle daha fazla çalışırsak iyi olur. '' Biraz daha geriledi. '' Son darbem olacak. Buna da dayanırsan buradan ayrılmana izin vereceğim. '' Ryuu tepki vermeden kendini hazırladı. Karanlık Lord yavaş hareketlerle havaya bir tekme attı. Ortaya çıkan rüzgar hızla Ryuu' nun beline doğru ilerledi. Ryuu beline aldığı darbeyle metrelerce uçtu. Belinin sağ kısmı tamamen içe göçmüştü. Kaç kemiğinin kırıldığını hayal dahi edemiyordu. Buna rağmen nefesini hemen toparlamıştı. '' Gayet iyi Ryuu. Anlama kapasiten tahmin ettiğimden de yüksek. '' Ryuu nefesinin tamamen düzene girmesini bekledi. Nefesi tamamen düzeldiğindeyse kendini iyileştirmişti.  '' Başarıyla geçtin Ryuu. Şimdi seni gerçeğe döndüreceğim. Güçlenmek için elinden geleni yap. '' Karanlık Lordun cümlesinin ardından Ryuu gözlerinin kapandığını ve bayıldığını hissetti...